28 Ekim 2009 Çarşamba

Online STV Dizileri Sitemizde...

2009-2010'a kaliteli yapımlarla giren Samanyolu TV'nin dizileri,bitiminden hemen sonra sitemizde yayınlanacaktır. Bu sezon, "IV.Osman", "Kader Çizgisi", "Kırık Kalpler" adlı yeni projelere imza atan Samanyolu TV dizilerinin yanı sıra; geçtiğimiz sezonlardan devam eden "Kollama" ve "Tek Türkiye" dizilerinin yayınıda sitemizde olacaktır.Sizlere daha güzel bir site sunmak için gecesini gündüzüne katan değerli teknik ekibimi kutluyor ve sizleri Kollama Dizinin 3. sezon 59.Bölümüzle başbaşa bırakıyoruz...

www.samanyolufanları.com

Çekim Yoksa Taksiye Çıkarım

Çekim yoksa taksiye çıkarım

Birbirine zıt iki polis memurunun macerasını konu alan Samanyolu'nun yeni dizisi '4. Osman'ın Yıldırım'ı Cavit Çetin Güner'in on parmağında on marifet var. Geçmişte hamallık, fırıncı çıraklığı ve bekçilik yapan oyuncu gelecek kaygısı taşımıyor. Güner, "Ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim-Halep pasajında resim galerim var ordayım. O da olmasa taksim var ona çıkar, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun. Hiçbir iş küçümsenmez. Hele ki emek isteyen işler asla utanılacak işler değildir." diyor.

lV. Osman'ın Yıldırım'ından gençlere mesaj

Samanyolu Televizyonu'nun kendi yapımı "lV. Osman" dizisinin güler yüzü, sempatik kişiliği ile ekranlara gelen Yıldırım rolündeki Cavit Çetin Güner hayatı ve görev aldığı dizisi hakkında konuştu.Farklı hayat hikâyesiyle hepimize iyi bir örnek teşkil edebilecek olan oyuncu, “İşleyen demir pas tutmaz” sözünü kendine düstur edinmiş!..Çetin Güner, daha lise yıllarındayken annesini kaybediyor. Kardeşleriyle beraber bu olayı göğüsleyen Güner, bu hazin olayı bile kendine verilmiş bir ders gibi görüyor..”Annemi kaybettiğim yıllar benden çok kız kardeşim için zor bir durumdu. O daha dokuz yaşındaydı. Onun için endişelendiğim için kendimi hiç hatırlamıyorum. Ama şükürler olsun o çok olgun akıllı bir kız nerdeyse yıllardır bize annelik yapıyor diyebilirim. B

ir de tabi ki babam bizim için elinden geleni yaptı gece direksiyon sallayıp sabah yemek yaptı bize. Hakkını ne yapsam ödeyemem. Öldürmeyen acı güçlendirir. Terli terli soğuk su içme diyen biri yoksa başınızda eksikliğini hissettiğiniz anda siz demeye başlıyorsunuz. Hayat yönlendiriyor insanı umutsuzluğa kapılmamak gerek. Yaşadığım bazı acı olaylara rağmen hayattan kopmadım hiç. Hayatı seviyorum. Her şeyin ilacının çalışmak olduğuna inanıyorum. Hep çalışıyorum böylelikle kötü şeyleri düşünmeye zamanım kalmıyor.”

Çetin Güner, geçmişinde birçok iş yapmış. Hatta hala ek işler yapıyor. Hamallık, ekmekçi çırağı, bekçilik yapmış. Ve hiçbir zaman bunlardan utanmamış. Hiçbir işini de küçümseyerek yapmamış!..”İşleyen demir pas tutmaz. Dedim ya ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim- Halep pasajında resim galerim var ordayım o da olmasa taksim var ona çıkarım, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun ben çalışırım. Hiçbir iş küçümsenecek iş değildir. Hele ki bu stil emek isteyen iş gücüne dayanan işler asla utanılacak işler değildir”

Üniversiteden mezun olur olmaz geliri bol ve yüksek makamlı iş arayan, o işi bulamadığı için hayal kırıklığına uğrayan gençlere hayat hikâyesinden örnekleriyle cevabı var Çetin Güner'in.”Okul bir çeşit gelişme platformu benim için. Diplomanın çok bir anlamı yok. Okul insana birçok şey katıyor kesinlikle ama sahaya çıktığınızda her şeyin kitaplarda ki gibi olmadığını görüyor insan. En az okula verilen zaman kadar da iş sahasında olmak gerek illa da hem parası bol hem de hatırı sayılır bir işyerine girebilmek için. Ben oyunculuk yapıyorum ama kendimi geliştirmek ve işin bütünü hakkında bir fikir sahibi olmak için diğer branşlarda da yer alıyorum. Mesela geçen yıl Avrupa Yakası'nda reji asistanlığı yaptım. Senaryo asistanlığı, prodüksiyon gibi şeyler de yapıyorum zaman zaman ve bu sayede farkındalığımı arttırdığımı düşünüyorum.

Yani sadece iyi ben Tiyatro Bölümü mezunuyum hadi bana iyi bir iş verin deyip atılmadık bu piyasaya. Üniversite mezunu gençlerde öyle olmalı. Mezun oldukları ilk anda kendini geliştirebilecekleri ama illa da geliri bol ve makamı iyi bir iş beklememeli. Gelir ve makam ciddi bir deneyim isteyen durumdur. Çalışmalı çok çalışmalı.”Güner, Yıldırım karakterinin hareketlerini biraz fazla abartılı bulan yorumculara ise “ilk beş bölümün günahı olmaz derler” diyor ve ekliyor;”Bütün diziler için ilk beş bölümün günahı olmaz derler. Bunda da öyle. Gerek senaryosu gerek oyunculuk her şey daha iyi oturacak tabiî ki. Hayatla diziyi ayırmak gerek bazen adam 10. kattan atlar ve ölmez, bazen 200 ile giden araba 2 metrede durabilir. Bu polis hayatta yasayamaz ama dizide yasar. Bunu sorgulamak Cem Yılmaz'ın dediği gibi uçan ilizyonistin asılı olduğu ipi sorgulamak olur.

SamanyoluHaber

www.samanyolufanları.com

Bu mesajı bildirAlıntı ile cevapla Kollama İzleyicisi Not Tutmaya Başlasa İyi Olur

Senaryosunda güncel olaylara da göndermelerde bulunan ve Türkiye'deki bazı karanlık örgütleri deşifre eden 'Kollama' yeni döneme hızlı girdi.

Aldığı yüksek reytingle dikkat çeken dizinin geçen hafta yayınlanan sezonun ilk bölümü, karanlıkta kalan pek çok sorunun cevabının ileride verileceğinin habercisiydi... Kollama'daki değişimi doğrulayan, ancak ipucu vermekten kaçınan Mehmet Özgür (Necip), Anadolu Kavağı'ndaki yapımcı Mustafa Kartal'ın ev sahipliğinde verilen yemekte dizi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özgür, "Kollama, çay ve kuru yemiş yenilirken izlenecek bir dizi değil. Bir belgesel niteliğinde, dikkatle takip edilecek ve hatta notlar tutulacak bir dizi." dedi. Dizide Türkiye gerçekleriyle ilgili önemli detayların da verildiğini söyleyen Özgür'e özellikle polis teşkilatından tebrik yağıyor. İzleyicilerden de 'Türk polisini doğru bir şekilde yansıtıyorsunuz.' diyenlerin sayısı oldukça fazlaymış. Öfkesine yenik düşmeyen, babacan amir tipine olan özlemin de karşılığı olarak görüyorlarmış Özgür'ü...

Kollama'nın en dikkat çekici karakterlerinden gazeteci Rana'yı oynayan Deniz Evrenol da "Geçen dönem olayların içine tam olarak girememiştik. Bu yıl gazeteci kimliğimle kötülerin tekerine çomak sokup olayları aydınlatmaya çalışan biriyim." diyor. Dizinin kötü karakteri Pikeas'ı oynayan Hüseyin Köroğlu ise oynadığı role 'kötü' denmesine karşı: "Olaya nereden baktığınız çok önemli. Söyledikleri kötü şeyler değil. Bizim dizimiz Kollama'da ne olacağı belli değil. Bugün bu iyi dediğin adam 3 ay sonra dünyanın en kötü adamı olabiliyor. Hatta iyi-kötü diye bakarsak dizide tek polisler iyi, başka herkes bir şeyin içinde."

Türkiye'de belli bir kesimin Kollama'yı ciddi şekilde takip ettiğini söyleyen Köroğlu, dizinin ülkedeki önemli meselelerin arka planını gündeme getirdiğinin altını çiziyor.

Kollama’nın Kamera Arkası da Kana Boyandı!

Kollama dizisinin istikrarlı ve dik duruşu ile dikkatleri çeken Pikeas karakteri Hüseyin Köroğlu ile setten ayrılıp, dublaj için yola çıktığında karşılaşıyoruz. Sette vakit nasıl geçiyor çalışmalar nasıl diye sorduğumuz da “ Set oldukça hareketli, hatta rol arkadaşımız Ömer Genç ( Gölge) geçen gazetelerde okumuşsunuzdur ciddi bir kaza geçirdi. Kolu sargılı tekrar sete geldiğinde gene bir düşüş yaşadı.

Allah korudu diye düşünüyorum yoksa çok ciddi sakatlanacaktı” diyerek set çalışmalarının aksiyon arttığı için zorlaştığını belirtti. Set ekibinden aldığımız bir habere göre yönetmen yardımcısı da çekim esnasında neredeyse denize yuvarlanacakken son anda diğer elemanların hızlı davranmasıyla düşmekten kurtulmuş..Ayrıca bugün Memduh karakteri ile tanıdığımız Ertan Kılıç rol gereği arabanın camını kırarken dört parmağını keserek kan içinde kaldı. Sezona oldukça hareketli giren Kollama ekran önünde olduğu kadar kamera arkasında da hareketli anlar yaşıyor.

Heyecan dolu Kollama’ nın bu haftaki konusu ise şöyle;

Yiğit, Sabit ve Pikeas’ın verdiği savaşta arada kalırken, diri diri mezara gömülüyor.. Melike, Yiğit’in evlilik teklifini kabul etmişken, göz yaşları ile karşılayacağı bir ölüm haberi onu bekliyor!..Savaş kızıştı…Yiğit, mezarda…Necip, Ferruh’un elinde..Şimdi gözler yaşamak için değil, yaşatmak için öldürecek yiğitleri bekliyor!...

Yiğit diri diri mezara gömülüyor.

Kollama yeni bölümüyle ekrana geliyor. Necip, Ferruh tarafından kaçırılıp ölüme götürülüyor. Ancak gittikleri at çiftliğinde Ferruh’u şoke edecek bir gerçek ortaya çıkıyor. Yiğit Melike’ye evlenme teklifini kabul ettirmeyi başarmışken, Sabit ve Pikeas oyuncuları ile savaş vermeye devam ediyor. Bu savaşta arada kalan Yiğit, pusuya düşürülüyor. Pikeas örgüt için ayak bağı olan üç kişi için ölüm emrini veriyor. Yiğit diri diri toprağa gömülürken, Melike beklemediği anda karşısına çıkan bir ölüm haberinde gözyaşlarına boğuluyor.

Tek Türkiye'nin büyük başarısı

Yayınlandığı günden beri, izleyiciden tam not alan Samanyolu Televizyonu'nun heyecanla izlenen dizisi, ''Tek Türkiye'' zirveyi zorluyor.

Türkiye gerçeklerini anlatan dizi, dün akşamki bölümüyle en çok izlenen yüz program arasında üçüncü oldu.Bugüne kadar yaptığı kaliteli yapımlarla izleyicilerin takdir ve güvenini kazanan Samanyolu Televizyonu, "Tek Türkiye" adlı dizisiyle başarısını bir kere daha kanıtladı ve reyting sıralamasında zirveye oturdu.

22 Ekim Perşembe günü yayınlanan TEK TÜRKİYE dizisi tüm izleyicilerde 5.98 rating (dakika başına düşen ortalama izleyici sayısı) ve 14.39 share (izlenme payı) değerleriyle ilk yüzde en çok izlenen 3. program oldu.100 KİŞİDEN 35'İ TEK TÜRKİYE'Yİ İZLEDİ

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 34.8 izlenme payı ile dikkat çeken Tek Türkiye, bu 2 bölgede en çok izlenen program oldu.23.10.2009 15:24:43

www.samanyolufanları.com

'Ezel'de Kenan İmirzalıoğlu'nun akıl hocası oldu!

Geçtiğimiz dönem Samanyolu'ndaki 'Doğruluk Ekseni'nde Hamza rolünü oynayan Güray Kip, ekimde ekrana gelmesi planlanan Show TV'nin yeni dizisi 'Ezel'de Kamil rolü ile izleyici karşısına çıkacak.Kenan İmirzalıoğlu ve Cansu Dere'nin başrol oynadığı dizide Kip, İmirzalıoğlu'nun sağ kolu ve akıl hocasını oynayacak.

Ezel'in çok iyi bir proje olduğunu söyleyen Kip, dizinin geleceğinden de umutlu... TELEVİZYON SERVİSİ ZAMAN

www.samanyolufanları.com

Kollama 62.Bölüm özeti




Kollama, sürprizlerle dolu yeni bölümüyle ekrana geliyor.




Memduh’un Melike’yi yakalaması an meselesiyken, Gölge son anda yardıma yetişir. Ancak günlük ortadan kaybolur. Ne Necip’ler ne de karşı taraf günlüğü bulamamaktadır.Bunun için tek çare Dokuzparmak’tır. Fakat hem Sabit, hem Yiğit’le Pikeas hem de Necip ve Memduh aynı zamanda Dokuzparmak’a ulaşmaya çalışırlar. Dokuzparmak Necip’lerin koruması altında hastaneye götürülür fakat onu elde edecek taraf zekice bir plan yapmıştır... Bu plan Necip ve Memduh’un hayatını tehlikeye atacak bir plandır.

Kollama 61.bölüm özeti ve fragmanı




Melike babasının ölümünden sonra, öfkesini kontrol edemiyor Pikeas ve Gölge’yi silahla tehdit eder. Artık o kafası karışmış bir ajandır ve güvenini yitirmek üzeredir... Yiğit ise bilmediği adamlar tarafından konuşturulmak için işkencelere maruz kalmaktadır...


Dokuzparmağı konuşturmaya çalışan Necip çok önemli bir bilgi öğrenir. Bu bilgi hem Yiğit’in hayatını ilgilendiriyor hem de tüm olayları çözebilecek bir kılavuz niteliğindedir. Ancak Dokuzparmak, gerekli bilginin nerede olduğunu tam söyleyecek iken, Pikeas onun işini bitirmek için plan yapar...

Kollama 60. Bölüm


Yiğit diri diri mezara gömülüyor.


Kollama yeni bölümüyle ekrana geliyor. Necip, Ferruh tarafından kaçırılıp ölüme götürülüyor. Ancak gittikleri at çiftliğinde Ferruh’u şoke edecek bir gerçek ortaya çıkıyor. Yiğit Melike’ye evlenme teklifini kabul ettirmeyi başarmışken, Sabit ve Pikeas oyuncuları ile savaş vermeye devam ediyor. Bu savaşta arada kanal Yiğit, pusuya düşürülüyor. Pikeas örgüt için ayak bağı olan üç kişi için ölüm emrini veriyor. Yiğit diri diri toprağa gömülürken, Melike beklemediği anda karşısına çıkan bir ölüm haberinde göz yaşlarına boğuluyor.


Kollama yeni sezon 59.Bölüm özeti ve fragmanı



http://www.dailymotion.com/video/xaomve_kollama-59-bolum-fragmany_shortfilms



Büyük patlamadan kurtulan, Necip ve Memduh, ülkeyi karıştırmak isteyenlerin ipini çekmeye hazırlanıyor. Ancak hiç beklenmedik bir olay Necip’i tedirgin ediyor. Necip, Destek Büro görevinden alınıyor... Yiğit ise Ferruh’u mezara gömmenin planlarını yaparken, yeraltından çıkan daha köklü ve büyük bir örgütle başı derde giriyor. Yeni ve daha büyük bir oyun başlarken Yiğit’in ailesine dair öğrendiği ürkütücü gerçekler nelere mal olacak ? Melike, Yiğit’ten kurtulmak isterken bir anda Yiğit’in evlenme teklifiyle karşılaşıyor. Bu teklifin arkasındaki büyük sebep ne ? Ferruh bilmediği kişilerce sorgulanıp polise teslim edilirken, Necip neden ve nasıl Ferruh’un tuzağına düşüyor ?

Yeni sezona büyük soru işaretleri ile başlayan Kollama, sürpriz gelişmeleri ve sürükleyici yeni bölümü ile Cuma saat 19:40’ta Samanyolu’nda.

4 Ekim 2009 Pazar

E-Dergi "Arz-u Hal"in Ekim Sayısı Çıktı...

Samanyolu Fanları sitesinin aylık yayın organı olan "Arz-u Hal" adlı dergi yeni sayısı ve doyurucu içeriği ile sitemizde. Site üyelerinin beğenerek okuduğu, geçen bir ayın değerlendirmesi ve süpriz dosya haberleri ile hummalı bir çalışmanın sonucunda karşımızda.Bu ay "Mustafa Kartal" ropörtajının çok konuşulacağı dergide;
-Ekranlar Ramazanlaşırken,
-Kafiye
-Hakkını Helal Et-Sarayda İftar-Top Secret 'Günlükler'
-Fan Olmanını Sınırıçalışmaları ile karşımızda...www.samanyolufanlari.com/arzuhal linkinden dergiye ulaşabilirsiniz...

www.samanyolufanları.com

Anadolu'da Her Şey Yolunda

Yeni yayın dönemine iddialı hazırlanan Samanyolu'nda 'Her Şey Yolunda' adlı gezi programı bu akşam ilk bölümüyle ekrana geliyor. Yapımcılığını ve sunuculuğunu sahne şovlarıyla adını duyuran Fırat Paşayiğit'in üstlendiği programın yönetmeni Tuncer Erzurum.

Her hafta farklı bir ilin kültürel ve sosyal hayatının ekrana taşınacağı programda çekimlerin çok sıcak geçtiğini söyleyen Paşayiğit, "İllerimizin şehir merkezlerini gezerek, pek çok sosyal aktiviteye ortak oluyoruz. Güneşin doğudan doğması kuralına uyarak biz de ilk olarak Doğu illerimize giderek oradaki renkli hayatları ekranlara taşıyoruz. Batı ile Doğu'nun şehir merkezleri arasında hiçbir fark olmadığını izleyiciler program sayesinde görecekler." diyor.

İLK DURAK VAN

İlk olarak Van'ı ziyaret eden 'Her Şey Yolunda'da meşhur Van kahvaltısının tanıtımı kahvaltıcı Yusuf Konak'la yapılan söyleşiyle anlatılıyor. Van otlu peynirinin de tanıtıldığı programda, 'sokak star' yarışması programa renk katıyor. Yarışmaya sokaktan geçen herkes katılabiliyor ve istediği türküyü, şarkıyı söyleyebiliyor. Bu yarışmada Türk halk müziği sanatçısı ve saz ekibi yarışmacılara eşlik ediyor. Fırat Paşayiğit ve ekibi Van polis radyosunun açılışına katıldıktan sonra Van Gölü canavarı efsanesini dinlemek için bir köye konuk oluyor. Program ekibi Erciş'teki suyun tersine atlayan balıkları görüntülemek isterken orada bir film setine düşüyor. Son olarak Van Erciş'teki açık cezaevinde mahkumların ürettikleri ürünler ve mahkumların çalışmaları tanıtılıyor.

ZAMAN

www.samanyolufanları.com

Tarık, Doktorluğu Bırakıyor

Senaryosunu Ali Kara'nın yazdığı 'Tek Türkiye' yeni sezona iddialı hazırlanıyor.

Çekimleri Konya'da devam eden dizi köyden şehre inerken, Doktor Tarık (Ozan Çobanoğlu) ise doktorluk yapmayacak. Bazı oyuncular yeni sezonda dizi ile yollarını ayırırken Dila karakteri ile ilgili sürpriz ise çok konuşulacak.

15 Ekim'de yeni bölümleriyle ekrana gelecek olan dizi tekrar bölümüyle bu akşam 22.45'te yayınlanıyor.Tarık, kendisini alıkoyan esrarengiz adamların elinden kurtulmayı başarır. Hatice ise hâlâ çocuğunun peşindedir. Fakat çocuğu beklenmedik bir şekilde köye getirilir. Zozan, Hatice'den çocuğuna karşılık kasetleri istemektedir. Bu arada Şivan'ın başı derttedir.

TELEVİZYON SERVİSİ

ZAMAN

www.samanyolufanları.com

Ekranlar Ramazanlaşırken

Beklentimiz yüksek olmazdı ‘Ramazan ayı’ gelince ekranlardan. Çok da alışmıştık aslında “Oruç bu sene yine Ramazan’a denk geldi” diye haber yapmalarına. Ve ekranlarda endam eden Ramazan şarlatanlarına. Olmadık bir olayı oruç tutanlarla tutmayanlar arasında problemmiş gibi sunmalarına...

Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar ile tutmayanlar arasında ne görsel medyada ne de yazılı medyada aykırı bir haber gördüm... “Demek ki olabiliyormuş” demişti birkaç gün öncesinde okuduğum Zaman gazetesi yazarı Ekrem Dumanlı Bey.

Ramazan ayı gelince önceden gazeteler ekleriyle ve verdikleri hediyelerle sahte bir tebessüm gibi “Bakın biz de Ramazanlaştık” izlenimi vermeye çalışırlardı. Aslında neyin ne olduğunu herkes biliyordu da, bir bu sahteliği düşünenler mi akıl edemiyordu, şimdilik bu melese konumuz dışı.Televizyon ekranlarının istisnaları dışında ‘Ramazanlaştığını’ müşahede ediyoruz.

Tüm yayınların ‘Ramazan-ı Şerifi’ yansıtır şeklinde olmasını beklemek şimdilik hayalden öte olmasa da, televizyon yapımcılarının belirli konulardaki gayretleri, takdire şayan bir durum arzetmekte.İzlediğimiz ve takip edebildiğimiz kadarıyla bu yıl ‘Ramazan ekranı’ dolu dolu geçmekte.

Televizyon kanallarının, programcılarını hem iftar, hem de sahur için titizlikle seçtiklerini görmekteyiz. Titizlikle seçilen programcıların da konu ve konuk seçmede aynı hassasiyeti gösterdiklerini dikkatle izlemekteyiz.Bu konularda kanalları isim isim saymanın bir anlamı olmadığı kanaati hakim bende. Kumandalarımızla kanalları iftara ve ya sahura yakın vakitte hafifçe “zaping” yaptığınızda, resmini kaba hatlarıyla çizmeye çalıştıklarımı rahatlıkla görebilmekteyiz. Bu seneki “Ramazan ekranında” ele alınması gereken konu “samimiyet” olsa gerektir diye düşünüyorum. Çünkü programlar çok içten geliyor bizlere. Takip edebildiğim programlarda hep bu samimiyeti gördüğümü söyleyebilirim. Tabi ki tüm kanalları bu çerçevede değerlendirmiyorum. Her şey tozpembe değil elbette.

Olayın sahteciliğine kaçanlar da yok değil hani. Biz o sahteciliğe de kabulüz. Yeter ki, aktarılmaya çalışan bilgiler doğru ve doyurucu olsun. Ramazan ayı gelmiş ve geçiyor olmasına karşın ekranlarında ‘Ramazan-ı Şerif’ ile alakalı tek bir yapım dahi göremediklerimize ne demeli...Farklılığı bu oldu bu seneki programların. Samimi ile yapmacılığın kalın hatları ile ortaya çıkması. Önümüzdeki senelerde de ya bu çizgi daha da kalınlaşacak, ya da yapmacık olduğunu düşündüğümüz programlara sahip kanalların takip edeceği ikinci yolunda iki ayrımı var. Sahtece gördüğümüz programlar samimileşecek veyahut hiç bu tarz program yayınlamayanlar gibi yayınlamama konusunda samimi olacaklar.

Samimiyetle alakalı ölçümüze gelince, izlediğimiz programın bizi ekrana bağlaması olsa gerek. Kimi zamanda programı sunanın anlattıklarıyla döktüğümüz gözyaşı...Bir kutlu mevsim daha geçti gidiyor ömrümüzden aheste aheste. Kıymet-i harbiyesi ne kadar bilinmiş ola ki bizlerce... Televizyon kanalları bize dolu dolu bir Ramazan-ı Şerif yaşatmaya çalıştılar. Dünya ‘ramazanlaşırken’ televizyon kanallarının da bundan geri kalmaması ne kadar güzel…

Nice Ramazanlara...

www.samanyolufanları.com

Mustafa Kartal Röportajı

Samanyolu Fanları - Mustafa Kartal Röportajı

Öncelikle Mustafa Kartal kimdir? Kendinizi tanıtır mısınız?
Mustafa Kartal 1972 Erzurum doğumlu, Marmara İletişim mezunu, 1994 Samanyolu girişli bir kardeşinizdir inşallah.

Televizyon dünyası ile tanışmanız nasıl oldu?
1992 yılında Manisa Körfez Dersanesi’ne gittiğim yıllarda insanlığa hizmet edecek bir televizyonun açılacağını ve televizyonculuğa yatkın kişilerin iletişimi seçmelerini tavsiye eden hocalarımızın, o kişilerden birinin de bu fakir olduğunu söylemeleri üzerine; Allah’ın izniyle iletişimi kazanarak 1994’ün on birinci ayının on birinde Samanyolu’na başlamış oldum.

Stv’de çalışmak kendi tercihiniz mi? Stv’nin sizin için bir önemi var mı?
Yukarıda bu sorunun cevabı var sanıyorum. Stv’nin önemine gelince; Mustafa Kartal, Mustafa Kartal’a ne kadar önemliyse, Samanyolu da o kadar önemli.

Yapımcılık dışında ne yaparsınız? Meşgul olduğunuz başka işleriniz var mı?
Yapımcılık dışında Allah’ın emaneti olan üç yavruya babalık yapmaya, annelerine de iyi bir eş olmaya çalışıyorum. (Ha aramızda kalsın, becerdiğim söylenemez.)

Kaç yıldır yapımcılık yapıyorsunuz? İlk yapımcılık deneyiminiz hangisi? Yapımcılık hayalinizdeki meslek miydi? Eğer yapımcı olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
1998 yılından itibaren yapımcı olarak çalışıyorum. Kervan isimli televizyon programında ilk yapımcılık görevine başladım. Drama bölümünde ise Sır Kapısı dizisiyle 2002 yılında bu görevi devraldım. Hayalimdeki meslek ilkokuldayken subay olmaktı, sonraları ise televizyonda görev almak, yani yönetmen ya da yapımcı olmaktı, kısmet yapımcılıkmış. Yapımcı olmasaydım ne olmak isterdim sorusuna Kader Çizgisi’ni yapmaya çalışan birisi olarak; kaderime rağmen cevap veremem çünkü yapımcı olmuşuz.

Yaptığınız işin zorlukları neler?
Yaptığımız işin zorlukları göze, gönle, kulağa hitap etmek zorunda olmamız. Çünkü birinin beğendiğini diğeri beğenmeyebilir. Fakat siz beğendirmek zorundasınızdır.Ayrıca sizin talip olduğunuz yayın politikasının daha önce denenmemiş olması da, önünüzde örneğinizin olmaması da işin diğer zorluğu. Bir diğer zorluğu, yaptığınız işle insanlara mutlak bir şeyler anlatmanızın gerekliliği karşısında yeterli donanıma (şahsım adına; aklen, fikren, madden, mânen) sahip olamayışımız. Bir başka zorluğu da yaptığımız işin ekip işi olması; dolayısıyla ekiple aynı dili konuşamamak, aynı görüşü paylaşamamak vesaire…

Diğer kanlllardaki yapımları takip ediyor musunuz? Diğer kanllarda izlediğiniz, beğendiğiniz bir yapım var mı? Varsa hangisi ya da hangileri?
Çok takip edemiyorum. Takip ettiğim kadarıyla drama olarak beğenilecek yapımlar var. Dramaya başlamadan, Deli Yürek’i, Kurtlar Vadisi’ni, Köprü’yü; eskilerden, Bizimkiler ve Perihan Abla’yı beğeniyle seyrederdim.“Bu yapımın yapımcılığını ben yapmalıydım” dediğiniz bir yapım var mı?Kalitesinin hakkını verebilsem Kuruluş dizisi için diyebilirim.

Neden bilinmeyen yüzlerle, isimlerle çalışıyorsunuz? Bilinen isimlerle çalışmak reyting açısından daha avantajlı değil mi?
Birkaç nedenden dolayı bilinmeyen yüzlerle çalışıyoruz. Sinema işinin geleceğine talip olanlar olarak, en önem verdiğimiz şey; çalışabildiğimiz ölçüde yeni isimlerle çalışmak... Ki madden imkanlarımız yettiğinde en doğru insanlarla çalışabilelim.

Siz yapımcı olarak dizinin her şeyi ile ugraşıyorsunuz. Bu bağlamda oyuncu seçmek nasıl oluyor? Oyuncular Samanyolu Tv’de oynama teklifine nasıl bakıyorlar?
Cast birimi oluşturduk bünyemizde. Senaryoyu okuyunca sizin zihninizde canlanan oyuncu arattırılıyor ve anlaşma yapılarak sizlerin karşısına çıkarılıyor.Oyuncular, Samanyolu’nda oynama teklifine diğer yapımlara nasıl bakıyorlarsa öyle bakıyorlar şöyle ki; madden anlaşılırsa ve karakter, oyuncunun kafasına yatarsa teklif olumlu karşılanıyor.

Kollama gibi çok güncel ve derin diye adlandırdığımız konuların işlendiği bir dizinin de yapımcısısınız. Aldığınız tepkiler nasıl oluyor?
Tahmin ettiğiniz gibi…
Şu âna kadar birçok yapımın yapımcısı idiniz.
Sizi en etkileyen yapım hangisi oldu, ve neden?Sır Kapısı / Sırlar Dünyası oldu çünkü dramada ilk göz ağrımdı.

Yeni yayın döneminde bir Samanyolu Tv izleyicisi olarak keşke kanal şunu da yayınlasa ya da şu tarz bir yapımımız olsun dedikleriniz oluyor mu?
Olmaz olur mu tabiî ki oluyor. Örneğin tarihimizi anlatan yapımları hep arzulamışımdır. Düşünsenize Efendimiz (s.a.v) döneminden başlamışız… Muhteşem Uhud’u çekmişiz, Hudeybiye’yle tarihe, bugüne ışık tutmuşuz, Tarık bin Ziyadlarla İspanya’ya medeniyet götürmüşüz, Malazgirt’le Anadolu kapılarını aralamışız, İstanbul’un fethiyle Efendimiz’in (s.a.v) gönlünü fethetmişiz… Anadolu’dan kalkıp dünyaya açılan civanmertlerin hayat hikayelerini anlatmış ve bir kere daha milletimizle gurur duymuşuz… Hey gidi gelecek günler hey…

Ne olacak bizim dizilerimizin hali? Bu yıl bir değişiklik yapıp bizi şaşırtacak mısınız?
Sorunuzda gizli olarak, ‘dizilerin istenilen düzeyde olmaması’nı dile getiriyorsunuz. Ama bu bizimle yine aynı düzeyde olacak. Şaşırır mısınız bilemiyorum fakat 4 yeni dizi yapmaya çalışıyoruz.

Hayatınızda dönüm noktası olan bir olay var mı?
Körfez Dersanesi’ne gitmemi sayabiliriz.

Sitemiz hakkındaki düşünceleriniz neler?
Yaptıklarımız sizinle mânâ buluyor. Sitemiz, Samanyolu’na gönül verenlerin oluşturmuş olduğu gayet kaliteli, düzgün bir site. Takip etmeye çalıştığım kadarıyla da üyeleriyle seviyeli, teknik anlamda da, içerik anlamında da doyurucu bir site. Dolayısıyla site için emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Son olarak Samanyolu Fanlarına bir mesajınızı ve tavsiyenizi alsak?
Siz Samanyolu Fanlarının güzide üyelerine tavsiyede bulunmak haddime olmasa gerek. Fakat ilgili soruya cevaben fanlara üye olan kardeşiniz olarak derim ki; fâni olanla bâkî olanı ayırabilsek, eleştirilerimizde daha çok yapıcı olsak, fikirlerimizde hür olabilsek, yani birilerinin etkisinde kalmasak… Sonuçta bizim yaptığımız bir film çalışması. Yani gerçekliği yansıtmaya çalışan ama birebir gerçek olmayan bir dünya. Dolayısıyla senaryo gereği, hikaye gereği, ve imkan ölçüsünde bazı şeyleri yaptığımız unutulmamalı. Asıl olan dizilerdeki bir çok argümana takılmamaktır. Verilmek istenen nedir, o diziden ne alınabilir, sosyal ihtiyaçlara hangi ölçüde cevap verebilmektedir, ona bakmaktır. Fan müdavimlerinin bu çerçevede değerlendirmelerini isterim. Yaptığımız işlerin halk nezdindeki yüzü sizler olduğunuz için bu durumu çok önemsiyorum. Son olarak yapılan ürünle, yapanların boyunun ölçüsünü bilerek ürünün yapımına katkıda bulunabilsek, sevdiklerimizi ölçülü sevsek ki, bir gün hatasını gördüğümüzde canımız acımasa…Bu vesileyle geçmiş Ramazan Bayramınızı tebrik eder, hayırlısıyla her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim.

Kusurlarımız affola,
Affetmek büyüklüktür, sizlere yakışır.
Selametle…

www.samanyolufanları.com

Jet Kune Do !..

Pehlivan Nazmi Kahveciler “Yahşi Batı” filminde Cem Yılmaz ile el ense çekti, jeet kune do’cular ise STV’nin Kollama dizisinde rol alıyor…

BAŞROL OYUNCUSU DA İZMİTLİ

STV’nin ilgi çeken dizisi Kollama, yeni sezonda yeni bölümlerinde, daha çok dövüş sahneleriyle de dikkat çekecek. Avrasya Jeet Kune Do Federasyonu’nun Kocaelili Jeet Kune Do hocaları, asistanlar ve antrenörler, Samanyolu TV’de yayınlanan sevilen dizi Kollama’da hem başoyuncu Orhan Bıyıklı’ya Jeet Kune Do teknikleri gösterdiler, hem de dövüş sahnelerinde Jeet Kune Do’cu sporcular bizzat rol aldılar. İşin en ilginç yanı ise Başrol oyuncusu Orhan Bıyıklı’nın da bir İzmitli olması.

ÜNLÜ ANTRENÖRLER DERS VERDİ

Ekim ayından itibaren dizideki dövüş sahnelerinin kalitesinin dikkat çekmesi bekleniyor. Zengin antrenör grubu Jeet Kune Do’da Başasistan Metin Kovan, Asistan Cemil Sezer, Asistan Enver Eren, Asistan Yusuf Burgul, Asistan Sinan Kocatürk, Antrenör Sefer Aydın, Antrenör Abdullah Sezer ve bazı asistan adayları setteki yapımcı, prodüktör, yönetmen ve oyuncuları teknikleriyle hayran bıraktı. Teknikler birbirinden güzel olunca, yönetmenlerde kullanacakları teknik seçiminde güçlük çekti. Dizinin yapımcısı, bundan sonra jeet kune do’cularla başka projelere de imza atmak istiyor.

SAMANYOLU TV DE GÖSTERİMDE OLAN REYTİNG CANAVARI KOLLAMA DİZİSİNDE JEET KUNE DO CULAR BAŞ KOMSER YİĞİT İLE FENA KAPIŞIYOR..

Samanyolu TV bir ilk’e daha imza attı.Türkiye de ve Dünya da profesyonel dövüşçüler olarak bilinen ” JEET KUNE -DO ” Dövüş sanatının,profesyonel gösteri ekibini,”STV” Yapımcıları “KOLLAMA” Dizisinden başlangıç yaparak,kaliteli aksiyon sahneleri ve dövüş careografileri oluşturmak için bir araya geldi.“Jeet Kune Do ‘ ekibinin sahne aldığı ve Türkiye’de daha önce hiçbir dizide görülmemiş aksiyon ve dövüş sahneleri ile dolu olan bölümü ise 16 ekimde yani dizinin 2.Bölümünde vizyona girecek.Tüm “STV” çalışanlarını bu kaliteli ve profesyonel çalışmalarından dolayı tebrik eder ve aynı profesyonellikte çalışmalarının devamını temenni ederiz….Bizleri tercih ettiğiniz içinde teşekkürlerimizi sunarız.

“Avrasya Jeet Kune – Do Federasyonu”

“JEET KUNE – DO ASİSTANI;
“JEET KUNE – DO GÖSTERİ TİMİ BAŞKANI.

“ENVER EREN”

3 Ekim 2009 Cumartesi

Kollama 9 Ekim'de samanyolunda...

Merakla beklenen samanyolunun gözde dizisi kollama 9 ekimde izleyicileriyle buluşuyor.
yeni sezondada büyük sürprizler olacağının belirte yetkililer bu senenin daha heyecanlı olacağını söylüyor..

bizlerde merakla kollamamızı bekliyoruz..

http://www.dailymotion.com/swf/xakz4a&related=0

" Jeet Kune -Do " Kollama setinde..

SAMANYOLU TV DE GÖSTERİMDE OLAN REYTİNG CANAVARI KOLLAMA DİZİSİNDE JEET KUNE DO CULAR BAŞ KOMSER YİĞİT İLE FENA KAPIŞIYOR..

Samanyolu TV bir ilk'e daha imza attı.Türkiye de ve Dünya da profesyonel dövüşçüler olarak bilinen " JEET KUNE -DO " Dövüş sanatının,profesyonel gösteri ekibini,"STV" Yapımcıları "KOLLAMA" Dizisinden başlangıç yaparak,kaliteli aksiyon sahneleri ve dövüş careografileri oluşturmak için bir araya geldi."Jeet Kune Do ' ekibinin sahne aldığı ve Türkiye'de daha önce hiçbir dizide görülmemiş aksiyon ve dövüş sahneleri ile dolu olan bölümü ise 16 ekimde yani dizinin 2.Bölümünde vizyona girecek.

Tüm "STV" çalışanlarını bu kaliteli ve profesyonel çalışmalarından dolayı tebrik eder ve aynı profesyonellikte çalışmalarının devamını temenni ederiz.... Bizleri tercih ettiğiniz içinde teşekkürlerimizi sunarız."Avrasya Jeet Kune - Do Federasyonu""JEET KUNE - DO ASİSTANI;"JEET KUNE - DO GÖSTERİ TİMİ BAŞKANI."ENVER EREN"


www.samanyolufanları.com

Ali BAŞAR Kollamaya Geliyor!...


"Sabit” bir karakter geliyor!...


Ve artık Yiğit'in karşısında ona dur diyebilecek, ona rakip olabilecek yeni bir yüz geliyor. Herkesin yakından tanıdığı bu yeni yüz Kollama severleri çok mutlu edecek. Ali Başar, ekranlara yakışan yüzü ve başarılı oyunculuğuyla Kollama dizisinin seyrini değiştirecek..