28 Ekim 2009 Çarşamba

Online STV Dizileri Sitemizde...

2009-2010'a kaliteli yapımlarla giren Samanyolu TV'nin dizileri,bitiminden hemen sonra sitemizde yayınlanacaktır. Bu sezon, "IV.Osman", "Kader Çizgisi", "Kırık Kalpler" adlı yeni projelere imza atan Samanyolu TV dizilerinin yanı sıra; geçtiğimiz sezonlardan devam eden "Kollama" ve "Tek Türkiye" dizilerinin yayınıda sitemizde olacaktır.Sizlere daha güzel bir site sunmak için gecesini gündüzüne katan değerli teknik ekibimi kutluyor ve sizleri Kollama Dizinin 3. sezon 59.Bölümüzle başbaşa bırakıyoruz...

www.samanyolufanları.com

Çekim Yoksa Taksiye Çıkarım

Çekim yoksa taksiye çıkarım

Birbirine zıt iki polis memurunun macerasını konu alan Samanyolu'nun yeni dizisi '4. Osman'ın Yıldırım'ı Cavit Çetin Güner'in on parmağında on marifet var. Geçmişte hamallık, fırıncı çıraklığı ve bekçilik yapan oyuncu gelecek kaygısı taşımıyor. Güner, "Ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim-Halep pasajında resim galerim var ordayım. O da olmasa taksim var ona çıkar, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun. Hiçbir iş küçümsenmez. Hele ki emek isteyen işler asla utanılacak işler değildir." diyor.

lV. Osman'ın Yıldırım'ından gençlere mesaj

Samanyolu Televizyonu'nun kendi yapımı "lV. Osman" dizisinin güler yüzü, sempatik kişiliği ile ekranlara gelen Yıldırım rolündeki Cavit Çetin Güner hayatı ve görev aldığı dizisi hakkında konuştu.Farklı hayat hikâyesiyle hepimize iyi bir örnek teşkil edebilecek olan oyuncu, “İşleyen demir pas tutmaz” sözünü kendine düstur edinmiş!..Çetin Güner, daha lise yıllarındayken annesini kaybediyor. Kardeşleriyle beraber bu olayı göğüsleyen Güner, bu hazin olayı bile kendine verilmiş bir ders gibi görüyor..”Annemi kaybettiğim yıllar benden çok kız kardeşim için zor bir durumdu. O daha dokuz yaşındaydı. Onun için endişelendiğim için kendimi hiç hatırlamıyorum. Ama şükürler olsun o çok olgun akıllı bir kız nerdeyse yıllardır bize annelik yapıyor diyebilirim. B

ir de tabi ki babam bizim için elinden geleni yaptı gece direksiyon sallayıp sabah yemek yaptı bize. Hakkını ne yapsam ödeyemem. Öldürmeyen acı güçlendirir. Terli terli soğuk su içme diyen biri yoksa başınızda eksikliğini hissettiğiniz anda siz demeye başlıyorsunuz. Hayat yönlendiriyor insanı umutsuzluğa kapılmamak gerek. Yaşadığım bazı acı olaylara rağmen hayattan kopmadım hiç. Hayatı seviyorum. Her şeyin ilacının çalışmak olduğuna inanıyorum. Hep çalışıyorum böylelikle kötü şeyleri düşünmeye zamanım kalmıyor.”

Çetin Güner, geçmişinde birçok iş yapmış. Hatta hala ek işler yapıyor. Hamallık, ekmekçi çırağı, bekçilik yapmış. Ve hiçbir zaman bunlardan utanmamış. Hiçbir işini de küçümseyerek yapmamış!..”İşleyen demir pas tutmaz. Dedim ya ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim- Halep pasajında resim galerim var ordayım o da olmasa taksim var ona çıkarım, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun ben çalışırım. Hiçbir iş küçümsenecek iş değildir. Hele ki bu stil emek isteyen iş gücüne dayanan işler asla utanılacak işler değildir”

Üniversiteden mezun olur olmaz geliri bol ve yüksek makamlı iş arayan, o işi bulamadığı için hayal kırıklığına uğrayan gençlere hayat hikâyesinden örnekleriyle cevabı var Çetin Güner'in.”Okul bir çeşit gelişme platformu benim için. Diplomanın çok bir anlamı yok. Okul insana birçok şey katıyor kesinlikle ama sahaya çıktığınızda her şeyin kitaplarda ki gibi olmadığını görüyor insan. En az okula verilen zaman kadar da iş sahasında olmak gerek illa da hem parası bol hem de hatırı sayılır bir işyerine girebilmek için. Ben oyunculuk yapıyorum ama kendimi geliştirmek ve işin bütünü hakkında bir fikir sahibi olmak için diğer branşlarda da yer alıyorum. Mesela geçen yıl Avrupa Yakası'nda reji asistanlığı yaptım. Senaryo asistanlığı, prodüksiyon gibi şeyler de yapıyorum zaman zaman ve bu sayede farkındalığımı arttırdığımı düşünüyorum.

Yani sadece iyi ben Tiyatro Bölümü mezunuyum hadi bana iyi bir iş verin deyip atılmadık bu piyasaya. Üniversite mezunu gençlerde öyle olmalı. Mezun oldukları ilk anda kendini geliştirebilecekleri ama illa da geliri bol ve makamı iyi bir iş beklememeli. Gelir ve makam ciddi bir deneyim isteyen durumdur. Çalışmalı çok çalışmalı.”Güner, Yıldırım karakterinin hareketlerini biraz fazla abartılı bulan yorumculara ise “ilk beş bölümün günahı olmaz derler” diyor ve ekliyor;”Bütün diziler için ilk beş bölümün günahı olmaz derler. Bunda da öyle. Gerek senaryosu gerek oyunculuk her şey daha iyi oturacak tabiî ki. Hayatla diziyi ayırmak gerek bazen adam 10. kattan atlar ve ölmez, bazen 200 ile giden araba 2 metrede durabilir. Bu polis hayatta yasayamaz ama dizide yasar. Bunu sorgulamak Cem Yılmaz'ın dediği gibi uçan ilizyonistin asılı olduğu ipi sorgulamak olur.

SamanyoluHaber

www.samanyolufanları.com

Bu mesajı bildirAlıntı ile cevapla Kollama İzleyicisi Not Tutmaya Başlasa İyi Olur

Senaryosunda güncel olaylara da göndermelerde bulunan ve Türkiye'deki bazı karanlık örgütleri deşifre eden 'Kollama' yeni döneme hızlı girdi.

Aldığı yüksek reytingle dikkat çeken dizinin geçen hafta yayınlanan sezonun ilk bölümü, karanlıkta kalan pek çok sorunun cevabının ileride verileceğinin habercisiydi... Kollama'daki değişimi doğrulayan, ancak ipucu vermekten kaçınan Mehmet Özgür (Necip), Anadolu Kavağı'ndaki yapımcı Mustafa Kartal'ın ev sahipliğinde verilen yemekte dizi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özgür, "Kollama, çay ve kuru yemiş yenilirken izlenecek bir dizi değil. Bir belgesel niteliğinde, dikkatle takip edilecek ve hatta notlar tutulacak bir dizi." dedi. Dizide Türkiye gerçekleriyle ilgili önemli detayların da verildiğini söyleyen Özgür'e özellikle polis teşkilatından tebrik yağıyor. İzleyicilerden de 'Türk polisini doğru bir şekilde yansıtıyorsunuz.' diyenlerin sayısı oldukça fazlaymış. Öfkesine yenik düşmeyen, babacan amir tipine olan özlemin de karşılığı olarak görüyorlarmış Özgür'ü...

Kollama'nın en dikkat çekici karakterlerinden gazeteci Rana'yı oynayan Deniz Evrenol da "Geçen dönem olayların içine tam olarak girememiştik. Bu yıl gazeteci kimliğimle kötülerin tekerine çomak sokup olayları aydınlatmaya çalışan biriyim." diyor. Dizinin kötü karakteri Pikeas'ı oynayan Hüseyin Köroğlu ise oynadığı role 'kötü' denmesine karşı: "Olaya nereden baktığınız çok önemli. Söyledikleri kötü şeyler değil. Bizim dizimiz Kollama'da ne olacağı belli değil. Bugün bu iyi dediğin adam 3 ay sonra dünyanın en kötü adamı olabiliyor. Hatta iyi-kötü diye bakarsak dizide tek polisler iyi, başka herkes bir şeyin içinde."

Türkiye'de belli bir kesimin Kollama'yı ciddi şekilde takip ettiğini söyleyen Köroğlu, dizinin ülkedeki önemli meselelerin arka planını gündeme getirdiğinin altını çiziyor.

Kollama’nın Kamera Arkası da Kana Boyandı!

Kollama dizisinin istikrarlı ve dik duruşu ile dikkatleri çeken Pikeas karakteri Hüseyin Köroğlu ile setten ayrılıp, dublaj için yola çıktığında karşılaşıyoruz. Sette vakit nasıl geçiyor çalışmalar nasıl diye sorduğumuz da “ Set oldukça hareketli, hatta rol arkadaşımız Ömer Genç ( Gölge) geçen gazetelerde okumuşsunuzdur ciddi bir kaza geçirdi. Kolu sargılı tekrar sete geldiğinde gene bir düşüş yaşadı.

Allah korudu diye düşünüyorum yoksa çok ciddi sakatlanacaktı” diyerek set çalışmalarının aksiyon arttığı için zorlaştığını belirtti. Set ekibinden aldığımız bir habere göre yönetmen yardımcısı da çekim esnasında neredeyse denize yuvarlanacakken son anda diğer elemanların hızlı davranmasıyla düşmekten kurtulmuş..Ayrıca bugün Memduh karakteri ile tanıdığımız Ertan Kılıç rol gereği arabanın camını kırarken dört parmağını keserek kan içinde kaldı. Sezona oldukça hareketli giren Kollama ekran önünde olduğu kadar kamera arkasında da hareketli anlar yaşıyor.

Heyecan dolu Kollama’ nın bu haftaki konusu ise şöyle;

Yiğit, Sabit ve Pikeas’ın verdiği savaşta arada kalırken, diri diri mezara gömülüyor.. Melike, Yiğit’in evlilik teklifini kabul etmişken, göz yaşları ile karşılayacağı bir ölüm haberi onu bekliyor!..Savaş kızıştı…Yiğit, mezarda…Necip, Ferruh’un elinde..Şimdi gözler yaşamak için değil, yaşatmak için öldürecek yiğitleri bekliyor!...

Yiğit diri diri mezara gömülüyor.

Kollama yeni bölümüyle ekrana geliyor. Necip, Ferruh tarafından kaçırılıp ölüme götürülüyor. Ancak gittikleri at çiftliğinde Ferruh’u şoke edecek bir gerçek ortaya çıkıyor. Yiğit Melike’ye evlenme teklifini kabul ettirmeyi başarmışken, Sabit ve Pikeas oyuncuları ile savaş vermeye devam ediyor. Bu savaşta arada kalan Yiğit, pusuya düşürülüyor. Pikeas örgüt için ayak bağı olan üç kişi için ölüm emrini veriyor. Yiğit diri diri toprağa gömülürken, Melike beklemediği anda karşısına çıkan bir ölüm haberinde gözyaşlarına boğuluyor.

Tek Türkiye'nin büyük başarısı

Yayınlandığı günden beri, izleyiciden tam not alan Samanyolu Televizyonu'nun heyecanla izlenen dizisi, ''Tek Türkiye'' zirveyi zorluyor.

Türkiye gerçeklerini anlatan dizi, dün akşamki bölümüyle en çok izlenen yüz program arasında üçüncü oldu.Bugüne kadar yaptığı kaliteli yapımlarla izleyicilerin takdir ve güvenini kazanan Samanyolu Televizyonu, "Tek Türkiye" adlı dizisiyle başarısını bir kere daha kanıtladı ve reyting sıralamasında zirveye oturdu.

22 Ekim Perşembe günü yayınlanan TEK TÜRKİYE dizisi tüm izleyicilerde 5.98 rating (dakika başına düşen ortalama izleyici sayısı) ve 14.39 share (izlenme payı) değerleriyle ilk yüzde en çok izlenen 3. program oldu.100 KİŞİDEN 35'İ TEK TÜRKİYE'Yİ İZLEDİ

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 34.8 izlenme payı ile dikkat çeken Tek Türkiye, bu 2 bölgede en çok izlenen program oldu.23.10.2009 15:24:43

www.samanyolufanları.com

'Ezel'de Kenan İmirzalıoğlu'nun akıl hocası oldu!

Geçtiğimiz dönem Samanyolu'ndaki 'Doğruluk Ekseni'nde Hamza rolünü oynayan Güray Kip, ekimde ekrana gelmesi planlanan Show TV'nin yeni dizisi 'Ezel'de Kamil rolü ile izleyici karşısına çıkacak.Kenan İmirzalıoğlu ve Cansu Dere'nin başrol oynadığı dizide Kip, İmirzalıoğlu'nun sağ kolu ve akıl hocasını oynayacak.

Ezel'in çok iyi bir proje olduğunu söyleyen Kip, dizinin geleceğinden de umutlu... TELEVİZYON SERVİSİ ZAMAN

www.samanyolufanları.com

Kollama 62.Bölüm özeti




Kollama, sürprizlerle dolu yeni bölümüyle ekrana geliyor.




Memduh’un Melike’yi yakalaması an meselesiyken, Gölge son anda yardıma yetişir. Ancak günlük ortadan kaybolur. Ne Necip’ler ne de karşı taraf günlüğü bulamamaktadır.Bunun için tek çare Dokuzparmak’tır. Fakat hem Sabit, hem Yiğit’le Pikeas hem de Necip ve Memduh aynı zamanda Dokuzparmak’a ulaşmaya çalışırlar. Dokuzparmak Necip’lerin koruması altında hastaneye götürülür fakat onu elde edecek taraf zekice bir plan yapmıştır... Bu plan Necip ve Memduh’un hayatını tehlikeye atacak bir plandır.

Kollama 61.bölüm özeti ve fragmanı




Melike babasının ölümünden sonra, öfkesini kontrol edemiyor Pikeas ve Gölge’yi silahla tehdit eder. Artık o kafası karışmış bir ajandır ve güvenini yitirmek üzeredir... Yiğit ise bilmediği adamlar tarafından konuşturulmak için işkencelere maruz kalmaktadır...


Dokuzparmağı konuşturmaya çalışan Necip çok önemli bir bilgi öğrenir. Bu bilgi hem Yiğit’in hayatını ilgilendiriyor hem de tüm olayları çözebilecek bir kılavuz niteliğindedir. Ancak Dokuzparmak, gerekli bilginin nerede olduğunu tam söyleyecek iken, Pikeas onun işini bitirmek için plan yapar...

Kollama 60. Bölüm


Yiğit diri diri mezara gömülüyor.


Kollama yeni bölümüyle ekrana geliyor. Necip, Ferruh tarafından kaçırılıp ölüme götürülüyor. Ancak gittikleri at çiftliğinde Ferruh’u şoke edecek bir gerçek ortaya çıkıyor. Yiğit Melike’ye evlenme teklifini kabul ettirmeyi başarmışken, Sabit ve Pikeas oyuncuları ile savaş vermeye devam ediyor. Bu savaşta arada kanal Yiğit, pusuya düşürülüyor. Pikeas örgüt için ayak bağı olan üç kişi için ölüm emrini veriyor. Yiğit diri diri toprağa gömülürken, Melike beklemediği anda karşısına çıkan bir ölüm haberinde göz yaşlarına boğuluyor.


Kollama yeni sezon 59.Bölüm özeti ve fragmanı



http://www.dailymotion.com/video/xaomve_kollama-59-bolum-fragmany_shortfilms



Büyük patlamadan kurtulan, Necip ve Memduh, ülkeyi karıştırmak isteyenlerin ipini çekmeye hazırlanıyor. Ancak hiç beklenmedik bir olay Necip’i tedirgin ediyor. Necip, Destek Büro görevinden alınıyor... Yiğit ise Ferruh’u mezara gömmenin planlarını yaparken, yeraltından çıkan daha köklü ve büyük bir örgütle başı derde giriyor. Yeni ve daha büyük bir oyun başlarken Yiğit’in ailesine dair öğrendiği ürkütücü gerçekler nelere mal olacak ? Melike, Yiğit’ten kurtulmak isterken bir anda Yiğit’in evlenme teklifiyle karşılaşıyor. Bu teklifin arkasındaki büyük sebep ne ? Ferruh bilmediği kişilerce sorgulanıp polise teslim edilirken, Necip neden ve nasıl Ferruh’un tuzağına düşüyor ?

Yeni sezona büyük soru işaretleri ile başlayan Kollama, sürpriz gelişmeleri ve sürükleyici yeni bölümü ile Cuma saat 19:40’ta Samanyolu’nda.

4 Ekim 2009 Pazar

E-Dergi "Arz-u Hal"in Ekim Sayısı Çıktı...

Samanyolu Fanları sitesinin aylık yayın organı olan "Arz-u Hal" adlı dergi yeni sayısı ve doyurucu içeriği ile sitemizde. Site üyelerinin beğenerek okuduğu, geçen bir ayın değerlendirmesi ve süpriz dosya haberleri ile hummalı bir çalışmanın sonucunda karşımızda.Bu ay "Mustafa Kartal" ropörtajının çok konuşulacağı dergide;
-Ekranlar Ramazanlaşırken,
-Kafiye
-Hakkını Helal Et-Sarayda İftar-Top Secret 'Günlükler'
-Fan Olmanını Sınırıçalışmaları ile karşımızda...www.samanyolufanlari.com/arzuhal linkinden dergiye ulaşabilirsiniz...

www.samanyolufanları.com

Anadolu'da Her Şey Yolunda

Yeni yayın dönemine iddialı hazırlanan Samanyolu'nda 'Her Şey Yolunda' adlı gezi programı bu akşam ilk bölümüyle ekrana geliyor. Yapımcılığını ve sunuculuğunu sahne şovlarıyla adını duyuran Fırat Paşayiğit'in üstlendiği programın yönetmeni Tuncer Erzurum.

Her hafta farklı bir ilin kültürel ve sosyal hayatının ekrana taşınacağı programda çekimlerin çok sıcak geçtiğini söyleyen Paşayiğit, "İllerimizin şehir merkezlerini gezerek, pek çok sosyal aktiviteye ortak oluyoruz. Güneşin doğudan doğması kuralına uyarak biz de ilk olarak Doğu illerimize giderek oradaki renkli hayatları ekranlara taşıyoruz. Batı ile Doğu'nun şehir merkezleri arasında hiçbir fark olmadığını izleyiciler program sayesinde görecekler." diyor.

İLK DURAK VAN

İlk olarak Van'ı ziyaret eden 'Her Şey Yolunda'da meşhur Van kahvaltısının tanıtımı kahvaltıcı Yusuf Konak'la yapılan söyleşiyle anlatılıyor. Van otlu peynirinin de tanıtıldığı programda, 'sokak star' yarışması programa renk katıyor. Yarışmaya sokaktan geçen herkes katılabiliyor ve istediği türküyü, şarkıyı söyleyebiliyor. Bu yarışmada Türk halk müziği sanatçısı ve saz ekibi yarışmacılara eşlik ediyor. Fırat Paşayiğit ve ekibi Van polis radyosunun açılışına katıldıktan sonra Van Gölü canavarı efsanesini dinlemek için bir köye konuk oluyor. Program ekibi Erciş'teki suyun tersine atlayan balıkları görüntülemek isterken orada bir film setine düşüyor. Son olarak Van Erciş'teki açık cezaevinde mahkumların ürettikleri ürünler ve mahkumların çalışmaları tanıtılıyor.

ZAMAN

www.samanyolufanları.com

Tarık, Doktorluğu Bırakıyor

Senaryosunu Ali Kara'nın yazdığı 'Tek Türkiye' yeni sezona iddialı hazırlanıyor.

Çekimleri Konya'da devam eden dizi köyden şehre inerken, Doktor Tarık (Ozan Çobanoğlu) ise doktorluk yapmayacak. Bazı oyuncular yeni sezonda dizi ile yollarını ayırırken Dila karakteri ile ilgili sürpriz ise çok konuşulacak.

15 Ekim'de yeni bölümleriyle ekrana gelecek olan dizi tekrar bölümüyle bu akşam 22.45'te yayınlanıyor.Tarık, kendisini alıkoyan esrarengiz adamların elinden kurtulmayı başarır. Hatice ise hâlâ çocuğunun peşindedir. Fakat çocuğu beklenmedik bir şekilde köye getirilir. Zozan, Hatice'den çocuğuna karşılık kasetleri istemektedir. Bu arada Şivan'ın başı derttedir.

TELEVİZYON SERVİSİ

ZAMAN

www.samanyolufanları.com

Ekranlar Ramazanlaşırken

Beklentimiz yüksek olmazdı ‘Ramazan ayı’ gelince ekranlardan. Çok da alışmıştık aslında “Oruç bu sene yine Ramazan’a denk geldi” diye haber yapmalarına. Ve ekranlarda endam eden Ramazan şarlatanlarına. Olmadık bir olayı oruç tutanlarla tutmayanlar arasında problemmiş gibi sunmalarına...

Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar ile tutmayanlar arasında ne görsel medyada ne de yazılı medyada aykırı bir haber gördüm... “Demek ki olabiliyormuş” demişti birkaç gün öncesinde okuduğum Zaman gazetesi yazarı Ekrem Dumanlı Bey.

Ramazan ayı gelince önceden gazeteler ekleriyle ve verdikleri hediyelerle sahte bir tebessüm gibi “Bakın biz de Ramazanlaştık” izlenimi vermeye çalışırlardı. Aslında neyin ne olduğunu herkes biliyordu da, bir bu sahteliği düşünenler mi akıl edemiyordu, şimdilik bu melese konumuz dışı.Televizyon ekranlarının istisnaları dışında ‘Ramazanlaştığını’ müşahede ediyoruz.

Tüm yayınların ‘Ramazan-ı Şerifi’ yansıtır şeklinde olmasını beklemek şimdilik hayalden öte olmasa da, televizyon yapımcılarının belirli konulardaki gayretleri, takdire şayan bir durum arzetmekte.İzlediğimiz ve takip edebildiğimiz kadarıyla bu yıl ‘Ramazan ekranı’ dolu dolu geçmekte.

Televizyon kanallarının, programcılarını hem iftar, hem de sahur için titizlikle seçtiklerini görmekteyiz. Titizlikle seçilen programcıların da konu ve konuk seçmede aynı hassasiyeti gösterdiklerini dikkatle izlemekteyiz.Bu konularda kanalları isim isim saymanın bir anlamı olmadığı kanaati hakim bende. Kumandalarımızla kanalları iftara ve ya sahura yakın vakitte hafifçe “zaping” yaptığınızda, resmini kaba hatlarıyla çizmeye çalıştıklarımı rahatlıkla görebilmekteyiz. Bu seneki “Ramazan ekranında” ele alınması gereken konu “samimiyet” olsa gerektir diye düşünüyorum. Çünkü programlar çok içten geliyor bizlere. Takip edebildiğim programlarda hep bu samimiyeti gördüğümü söyleyebilirim. Tabi ki tüm kanalları bu çerçevede değerlendirmiyorum. Her şey tozpembe değil elbette.

Olayın sahteciliğine kaçanlar da yok değil hani. Biz o sahteciliğe de kabulüz. Yeter ki, aktarılmaya çalışan bilgiler doğru ve doyurucu olsun. Ramazan ayı gelmiş ve geçiyor olmasına karşın ekranlarında ‘Ramazan-ı Şerif’ ile alakalı tek bir yapım dahi göremediklerimize ne demeli...Farklılığı bu oldu bu seneki programların. Samimi ile yapmacılığın kalın hatları ile ortaya çıkması. Önümüzdeki senelerde de ya bu çizgi daha da kalınlaşacak, ya da yapmacık olduğunu düşündüğümüz programlara sahip kanalların takip edeceği ikinci yolunda iki ayrımı var. Sahtece gördüğümüz programlar samimileşecek veyahut hiç bu tarz program yayınlamayanlar gibi yayınlamama konusunda samimi olacaklar.

Samimiyetle alakalı ölçümüze gelince, izlediğimiz programın bizi ekrana bağlaması olsa gerek. Kimi zamanda programı sunanın anlattıklarıyla döktüğümüz gözyaşı...Bir kutlu mevsim daha geçti gidiyor ömrümüzden aheste aheste. Kıymet-i harbiyesi ne kadar bilinmiş ola ki bizlerce... Televizyon kanalları bize dolu dolu bir Ramazan-ı Şerif yaşatmaya çalıştılar. Dünya ‘ramazanlaşırken’ televizyon kanallarının da bundan geri kalmaması ne kadar güzel…

Nice Ramazanlara...

www.samanyolufanları.com

Mustafa Kartal Röportajı

Samanyolu Fanları - Mustafa Kartal Röportajı

Öncelikle Mustafa Kartal kimdir? Kendinizi tanıtır mısınız?
Mustafa Kartal 1972 Erzurum doğumlu, Marmara İletişim mezunu, 1994 Samanyolu girişli bir kardeşinizdir inşallah.

Televizyon dünyası ile tanışmanız nasıl oldu?
1992 yılında Manisa Körfez Dersanesi’ne gittiğim yıllarda insanlığa hizmet edecek bir televizyonun açılacağını ve televizyonculuğa yatkın kişilerin iletişimi seçmelerini tavsiye eden hocalarımızın, o kişilerden birinin de bu fakir olduğunu söylemeleri üzerine; Allah’ın izniyle iletişimi kazanarak 1994’ün on birinci ayının on birinde Samanyolu’na başlamış oldum.

Stv’de çalışmak kendi tercihiniz mi? Stv’nin sizin için bir önemi var mı?
Yukarıda bu sorunun cevabı var sanıyorum. Stv’nin önemine gelince; Mustafa Kartal, Mustafa Kartal’a ne kadar önemliyse, Samanyolu da o kadar önemli.

Yapımcılık dışında ne yaparsınız? Meşgul olduğunuz başka işleriniz var mı?
Yapımcılık dışında Allah’ın emaneti olan üç yavruya babalık yapmaya, annelerine de iyi bir eş olmaya çalışıyorum. (Ha aramızda kalsın, becerdiğim söylenemez.)

Kaç yıldır yapımcılık yapıyorsunuz? İlk yapımcılık deneyiminiz hangisi? Yapımcılık hayalinizdeki meslek miydi? Eğer yapımcı olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
1998 yılından itibaren yapımcı olarak çalışıyorum. Kervan isimli televizyon programında ilk yapımcılık görevine başladım. Drama bölümünde ise Sır Kapısı dizisiyle 2002 yılında bu görevi devraldım. Hayalimdeki meslek ilkokuldayken subay olmaktı, sonraları ise televizyonda görev almak, yani yönetmen ya da yapımcı olmaktı, kısmet yapımcılıkmış. Yapımcı olmasaydım ne olmak isterdim sorusuna Kader Çizgisi’ni yapmaya çalışan birisi olarak; kaderime rağmen cevap veremem çünkü yapımcı olmuşuz.

Yaptığınız işin zorlukları neler?
Yaptığımız işin zorlukları göze, gönle, kulağa hitap etmek zorunda olmamız. Çünkü birinin beğendiğini diğeri beğenmeyebilir. Fakat siz beğendirmek zorundasınızdır.Ayrıca sizin talip olduğunuz yayın politikasının daha önce denenmemiş olması da, önünüzde örneğinizin olmaması da işin diğer zorluğu. Bir diğer zorluğu, yaptığınız işle insanlara mutlak bir şeyler anlatmanızın gerekliliği karşısında yeterli donanıma (şahsım adına; aklen, fikren, madden, mânen) sahip olamayışımız. Bir başka zorluğu da yaptığımız işin ekip işi olması; dolayısıyla ekiple aynı dili konuşamamak, aynı görüşü paylaşamamak vesaire…

Diğer kanlllardaki yapımları takip ediyor musunuz? Diğer kanllarda izlediğiniz, beğendiğiniz bir yapım var mı? Varsa hangisi ya da hangileri?
Çok takip edemiyorum. Takip ettiğim kadarıyla drama olarak beğenilecek yapımlar var. Dramaya başlamadan, Deli Yürek’i, Kurtlar Vadisi’ni, Köprü’yü; eskilerden, Bizimkiler ve Perihan Abla’yı beğeniyle seyrederdim.“Bu yapımın yapımcılığını ben yapmalıydım” dediğiniz bir yapım var mı?Kalitesinin hakkını verebilsem Kuruluş dizisi için diyebilirim.

Neden bilinmeyen yüzlerle, isimlerle çalışıyorsunuz? Bilinen isimlerle çalışmak reyting açısından daha avantajlı değil mi?
Birkaç nedenden dolayı bilinmeyen yüzlerle çalışıyoruz. Sinema işinin geleceğine talip olanlar olarak, en önem verdiğimiz şey; çalışabildiğimiz ölçüde yeni isimlerle çalışmak... Ki madden imkanlarımız yettiğinde en doğru insanlarla çalışabilelim.

Siz yapımcı olarak dizinin her şeyi ile ugraşıyorsunuz. Bu bağlamda oyuncu seçmek nasıl oluyor? Oyuncular Samanyolu Tv’de oynama teklifine nasıl bakıyorlar?
Cast birimi oluşturduk bünyemizde. Senaryoyu okuyunca sizin zihninizde canlanan oyuncu arattırılıyor ve anlaşma yapılarak sizlerin karşısına çıkarılıyor.Oyuncular, Samanyolu’nda oynama teklifine diğer yapımlara nasıl bakıyorlarsa öyle bakıyorlar şöyle ki; madden anlaşılırsa ve karakter, oyuncunun kafasına yatarsa teklif olumlu karşılanıyor.

Kollama gibi çok güncel ve derin diye adlandırdığımız konuların işlendiği bir dizinin de yapımcısısınız. Aldığınız tepkiler nasıl oluyor?
Tahmin ettiğiniz gibi…
Şu âna kadar birçok yapımın yapımcısı idiniz.
Sizi en etkileyen yapım hangisi oldu, ve neden?Sır Kapısı / Sırlar Dünyası oldu çünkü dramada ilk göz ağrımdı.

Yeni yayın döneminde bir Samanyolu Tv izleyicisi olarak keşke kanal şunu da yayınlasa ya da şu tarz bir yapımımız olsun dedikleriniz oluyor mu?
Olmaz olur mu tabiî ki oluyor. Örneğin tarihimizi anlatan yapımları hep arzulamışımdır. Düşünsenize Efendimiz (s.a.v) döneminden başlamışız… Muhteşem Uhud’u çekmişiz, Hudeybiye’yle tarihe, bugüne ışık tutmuşuz, Tarık bin Ziyadlarla İspanya’ya medeniyet götürmüşüz, Malazgirt’le Anadolu kapılarını aralamışız, İstanbul’un fethiyle Efendimiz’in (s.a.v) gönlünü fethetmişiz… Anadolu’dan kalkıp dünyaya açılan civanmertlerin hayat hikayelerini anlatmış ve bir kere daha milletimizle gurur duymuşuz… Hey gidi gelecek günler hey…

Ne olacak bizim dizilerimizin hali? Bu yıl bir değişiklik yapıp bizi şaşırtacak mısınız?
Sorunuzda gizli olarak, ‘dizilerin istenilen düzeyde olmaması’nı dile getiriyorsunuz. Ama bu bizimle yine aynı düzeyde olacak. Şaşırır mısınız bilemiyorum fakat 4 yeni dizi yapmaya çalışıyoruz.

Hayatınızda dönüm noktası olan bir olay var mı?
Körfez Dersanesi’ne gitmemi sayabiliriz.

Sitemiz hakkındaki düşünceleriniz neler?
Yaptıklarımız sizinle mânâ buluyor. Sitemiz, Samanyolu’na gönül verenlerin oluşturmuş olduğu gayet kaliteli, düzgün bir site. Takip etmeye çalıştığım kadarıyla da üyeleriyle seviyeli, teknik anlamda da, içerik anlamında da doyurucu bir site. Dolayısıyla site için emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.

Son olarak Samanyolu Fanlarına bir mesajınızı ve tavsiyenizi alsak?
Siz Samanyolu Fanlarının güzide üyelerine tavsiyede bulunmak haddime olmasa gerek. Fakat ilgili soruya cevaben fanlara üye olan kardeşiniz olarak derim ki; fâni olanla bâkî olanı ayırabilsek, eleştirilerimizde daha çok yapıcı olsak, fikirlerimizde hür olabilsek, yani birilerinin etkisinde kalmasak… Sonuçta bizim yaptığımız bir film çalışması. Yani gerçekliği yansıtmaya çalışan ama birebir gerçek olmayan bir dünya. Dolayısıyla senaryo gereği, hikaye gereği, ve imkan ölçüsünde bazı şeyleri yaptığımız unutulmamalı. Asıl olan dizilerdeki bir çok argümana takılmamaktır. Verilmek istenen nedir, o diziden ne alınabilir, sosyal ihtiyaçlara hangi ölçüde cevap verebilmektedir, ona bakmaktır. Fan müdavimlerinin bu çerçevede değerlendirmelerini isterim. Yaptığımız işlerin halk nezdindeki yüzü sizler olduğunuz için bu durumu çok önemsiyorum. Son olarak yapılan ürünle, yapanların boyunun ölçüsünü bilerek ürünün yapımına katkıda bulunabilsek, sevdiklerimizi ölçülü sevsek ki, bir gün hatasını gördüğümüzde canımız acımasa…Bu vesileyle geçmiş Ramazan Bayramınızı tebrik eder, hayırlısıyla her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim.

Kusurlarımız affola,
Affetmek büyüklüktür, sizlere yakışır.
Selametle…

www.samanyolufanları.com

Jet Kune Do !..

Pehlivan Nazmi Kahveciler “Yahşi Batı” filminde Cem Yılmaz ile el ense çekti, jeet kune do’cular ise STV’nin Kollama dizisinde rol alıyor…

BAŞROL OYUNCUSU DA İZMİTLİ

STV’nin ilgi çeken dizisi Kollama, yeni sezonda yeni bölümlerinde, daha çok dövüş sahneleriyle de dikkat çekecek. Avrasya Jeet Kune Do Federasyonu’nun Kocaelili Jeet Kune Do hocaları, asistanlar ve antrenörler, Samanyolu TV’de yayınlanan sevilen dizi Kollama’da hem başoyuncu Orhan Bıyıklı’ya Jeet Kune Do teknikleri gösterdiler, hem de dövüş sahnelerinde Jeet Kune Do’cu sporcular bizzat rol aldılar. İşin en ilginç yanı ise Başrol oyuncusu Orhan Bıyıklı’nın da bir İzmitli olması.

ÜNLÜ ANTRENÖRLER DERS VERDİ

Ekim ayından itibaren dizideki dövüş sahnelerinin kalitesinin dikkat çekmesi bekleniyor. Zengin antrenör grubu Jeet Kune Do’da Başasistan Metin Kovan, Asistan Cemil Sezer, Asistan Enver Eren, Asistan Yusuf Burgul, Asistan Sinan Kocatürk, Antrenör Sefer Aydın, Antrenör Abdullah Sezer ve bazı asistan adayları setteki yapımcı, prodüktör, yönetmen ve oyuncuları teknikleriyle hayran bıraktı. Teknikler birbirinden güzel olunca, yönetmenlerde kullanacakları teknik seçiminde güçlük çekti. Dizinin yapımcısı, bundan sonra jeet kune do’cularla başka projelere de imza atmak istiyor.

SAMANYOLU TV DE GÖSTERİMDE OLAN REYTİNG CANAVARI KOLLAMA DİZİSİNDE JEET KUNE DO CULAR BAŞ KOMSER YİĞİT İLE FENA KAPIŞIYOR..

Samanyolu TV bir ilk’e daha imza attı.Türkiye de ve Dünya da profesyonel dövüşçüler olarak bilinen ” JEET KUNE -DO ” Dövüş sanatının,profesyonel gösteri ekibini,”STV” Yapımcıları “KOLLAMA” Dizisinden başlangıç yaparak,kaliteli aksiyon sahneleri ve dövüş careografileri oluşturmak için bir araya geldi.“Jeet Kune Do ‘ ekibinin sahne aldığı ve Türkiye’de daha önce hiçbir dizide görülmemiş aksiyon ve dövüş sahneleri ile dolu olan bölümü ise 16 ekimde yani dizinin 2.Bölümünde vizyona girecek.Tüm “STV” çalışanlarını bu kaliteli ve profesyonel çalışmalarından dolayı tebrik eder ve aynı profesyonellikte çalışmalarının devamını temenni ederiz….Bizleri tercih ettiğiniz içinde teşekkürlerimizi sunarız.

“Avrasya Jeet Kune – Do Federasyonu”

“JEET KUNE – DO ASİSTANI;
“JEET KUNE – DO GÖSTERİ TİMİ BAŞKANI.

“ENVER EREN”

3 Ekim 2009 Cumartesi

Kollama 9 Ekim'de samanyolunda...

Merakla beklenen samanyolunun gözde dizisi kollama 9 ekimde izleyicileriyle buluşuyor.
yeni sezondada büyük sürprizler olacağının belirte yetkililer bu senenin daha heyecanlı olacağını söylüyor..

bizlerde merakla kollamamızı bekliyoruz..

http://www.dailymotion.com/swf/xakz4a&related=0

" Jeet Kune -Do " Kollama setinde..

SAMANYOLU TV DE GÖSTERİMDE OLAN REYTİNG CANAVARI KOLLAMA DİZİSİNDE JEET KUNE DO CULAR BAŞ KOMSER YİĞİT İLE FENA KAPIŞIYOR..

Samanyolu TV bir ilk'e daha imza attı.Türkiye de ve Dünya da profesyonel dövüşçüler olarak bilinen " JEET KUNE -DO " Dövüş sanatının,profesyonel gösteri ekibini,"STV" Yapımcıları "KOLLAMA" Dizisinden başlangıç yaparak,kaliteli aksiyon sahneleri ve dövüş careografileri oluşturmak için bir araya geldi."Jeet Kune Do ' ekibinin sahne aldığı ve Türkiye'de daha önce hiçbir dizide görülmemiş aksiyon ve dövüş sahneleri ile dolu olan bölümü ise 16 ekimde yani dizinin 2.Bölümünde vizyona girecek.

Tüm "STV" çalışanlarını bu kaliteli ve profesyonel çalışmalarından dolayı tebrik eder ve aynı profesyonellikte çalışmalarının devamını temenni ederiz.... Bizleri tercih ettiğiniz içinde teşekkürlerimizi sunarız."Avrasya Jeet Kune - Do Federasyonu""JEET KUNE - DO ASİSTANI;"JEET KUNE - DO GÖSTERİ TİMİ BAŞKANI."ENVER EREN"


www.samanyolufanları.com

Ali BAŞAR Kollamaya Geliyor!...


"Sabit” bir karakter geliyor!...


Ve artık Yiğit'in karşısında ona dur diyebilecek, ona rakip olabilecek yeni bir yüz geliyor. Herkesin yakından tanıdığı bu yeni yüz Kollama severleri çok mutlu edecek. Ali Başar, ekranlara yakışan yüzü ve başarılı oyunculuğuyla Kollama dizisinin seyrini değiştirecek..

11 Eylül 2009 Cuma

Mesut Yar'ın Kollama Açılımı !


TV Hastası Mesut Yar'ın meyveli ayvalı Kollama Açılımı Mesut Yar beyfendi kanalların yeni yayın dönemi başladığı şu sırlarda yeni dizilere bakmak yerine STV mizin Kollama dizisi tekrarını izlemiş.Sağolsun...


eee moda tabirle açılım kelimesini kullanmış.Nakkaş'ın esprileri ve diyalogları belli ki hoşuna gitmiş.kendilerini tebrik ediyorum hep eleştirecek değiliz ya.Zira tekrar dizileri hele bu zamanlar kimseler seyretmez.Demek ki dizilerde hep etkili ve esprili düşündüren diyaloglar ve replikler konulmalı.Aylar geçse de konu ediliyor ve bende bu kupürünü verdiğim habere seviniyorum

23 Ağustos 2009 Pazar

STV EKRANLARI YENİ DİZİLERLE DAHA DA RENKLENİYOR.

Kader Çizgisi (Yeni Dizi)

Samanyolunun yeni dizilerinden bi tanesi de Kader Çizgisi.

İnsanın hayatı boyunca hep keşke kelimesini kullandığı çok yer vardır; keşke şunu yapmasaydım keşke yapsaydım gibi... Halbuki hayatımızdaki bazı kareler biz olmadan şekillenmiştir bile. İnsanın işte bu keşke lafını kullanması ile alakalı ve kaderimize olan isyan teşviğinin önüne geçmesinin işleneceği bir formatta olacak... Örneğin adamın biri diyor ki keşke şunu şunu yapmasaydım... Ama sonra geriye gidiliyor konu yeniden işleniyor ama o keşke yapmasaydım dediği olayı yine yaşıyor...


İşte dizimiz bunları anlatacak bize. Bu da Beşinci Boyut gibi bölümlük olarak işleyecek. Bir tane ana karakteri olacak.Her hafta başka hikayelerle seyircinin karsısına çıkacak..

Yapımcı: Mustafa Kartal

Senarist: Mehmet Uyar

Yapım ekibi Doğruluk Ekseni ekibinden.

Dördüncü Osman (Yeni Dizi)


Samanyolu Tv ekranlarında yepyeni bir polisiye dizi ekranlara geliyor!



İki ortak polis... Bunlardan biri hala geçmişte yaşayan ve Osmanlı hayranı bir polis Osmanlıyı su gibi bilen ve kendisine hep Osmanlıdan hayat dersi çıkartan biri...Diğer ortağı da tam tersi teknoloji düşkünü biri...


Her hafta çözülmesi gereken bir cinayet olayı... Ama bunun yanında Osmanlıdan kesitler...Osmanlının devlet yapısı mantalitesi işlenecek ve her çözülen cinayet hikayesinde osmanlıdan aldıkları ilham ile çözecekler...


Dizide iki ortak sabit oyuncu her hafta hikaye değişecek gündeme ara ara mesajlarda verecek ayrıca kollamaya nazaran biraz daha komedi oranı fazla olacak...


Yönetmen: İyilik Kervanı Ekibi


Yapımcı: Melih Sezgin


Tarihi danışman: Mustafa Armağan


Senarist: Serkan Demir

Kırık Kalpler (Yeni Dizi)


''Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?'' mealli ayetin ana fikir olacağı duanın gücünün işlendiği dizinin adı :Kırık Kalpler


Her hafta farklı oyuncu ve farklı konunun işleneceği bu dizi yeni sezonda evlerimize konuk oluyor.

İnsanoğlunun Yaradana el açıp yalvarmasının ne kadar önemli olduğu dizide esas alınacak.


Dizi Ekibi: Beşinci Boyut dizi ekibi (yapımcı ,yönetmen...)

Doktor Tarık'tan muhteşem bir çalışma: "Paramparça"


Samanyolu'nda perşembe günleri ekrana gelen Tek Türkiye'nin Doktor Tarık'ı Ozan Çobanoğlu, önceki gün konuk olduğu 'Yeşil Elma' mutfağında oyunculuk ve sinema ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.



Yemek yapma konusundaki maharetiyle Oktay Usta'dan (Oktay Aymelek) tam not alan Çobanoğlu, Tek Türkiye'nin sezon finali konusunda sır vermezken, çekim hazırlığında olduğu sinema projesi konusunda izleyicileri bilgilendirdi. "Ben bu filmi Tek Türkiye'ye başlamamışken yazmıştım. Şehirde geçen bir hikâye. Fakat oyuncu seçimini Tek Türkiye kadrosundan yaptım. Çünkü o kadar mükemmel bir set ortamımız ve başarılı sonuçlarımız var ki başka arayışlara girmek manasız. Eğer kriz bizi de vurmazsa 15 Haziran gibi tanıtımlarını görebilirsiniz. Çok çalışıyoruz. Seyircilerimizin karşısına hak ettikleri güzellikte çıkmayı umut ediyoruz." dedi.



Samanyolu Televizyonu’nun gözde dizilerinden Tek Türkiye’nin Doktor Tarık rolündeki başarılı oyuncusu Ozan Çobanoğlu, herkesin yaz tatiline girdiği şu günlerde durmak dinlenmek bilmeden muhteşem bir sinema çalışmasına imza attı.



Senaryosu Ozan Çobanoğlu’na ait olan sinema filminin adı “Paramparça”


“Paramparça'nın hikayesi iki buçuk yıllık bir geçmişe dayanıyor. Filmin senaryosunu Tek Türkiye dizisi ile birlikte yazdım” diyen başarılı oyuncuya sinemanızda görselliğe mi yoksa verilmek istenen mesaja mı yoğunlaştınız sorusuna; “Bir sanatçı olarak sanatın gerekliliği noktasında ne gerekiyorsa yapma taraftarıyız. Bizim de estetik kaygılarımız var. Renkler, resimler çok önemli, görüntü kalitesi çok önemli, profesyonel ekipmanlarla çalışıyoruz... Ama benim de yönetmenimizde, oyuncu arkadaşlarımında, teknik çalışanlarında en başta önemsediği şey; anlaşılır olmak, sosyal sorumluluk taşımak ve seyircinin beğenisini, saygısını kazanmak... Bizce en önemli olan sanat estetiğiyle mesajı vermektir.” diyerek cevap veriyor.


Türk halkının sevgisini, güvenini kazanan genç ve başarılı oyuncuya Türk sinemaların ülkemiz için önemini ve çektiği sinemanın diğer sinemalardan farkını soruyoruz. Çobanoğlu;


“Türkiye'nin nüfusuna göre yine de az film çekiliyor. Gönül ister ki yüzlerce sinema filmi çekilsin. Sinema, görsel sanatların en görkemlisi ve ülkenin tanıtımı için önemli bir reklâm.


Bizim filmimiz; Türkiye'de şu anda kullanılan en iyi teknik malzemelerle çekilecek... En büyük rolden en küçük role kadar bütün oyuncular işi bilen profesyonel oyunculardan oluşuyor... Yönetmenimiz aylardır senaryoyu etüd etmekte. Yönetmenimizin bakış açısı ve yorumlama biçimi bizi çok heyecanlandırıyor. Filmde kullanılacak mekânlar sıfırdan yapıldı. Filmin uslubuna ve tarzına uygun mekânlar oluşturuldu. Kostümler karakterlere göre özenle seçildi. Oyuncular aylardır karakterlerine çalışıyorlar...



Özet olarak şunu söyleyebilirim, bizim şu ya da bu farkımız var demekten öte; biz işimizi özenli ve düzgün yapacağız. Biz seviyeli ve kaliteli işlere bir yenisini daha eklemek istiyoruz... Bana göre asıl amaç, film yapmak değil insanlara doğru birşeyler anlatabilmektir” diye sorumuzu cevaplarken “Sanatçı hayal edebilendir, düş kurmasını bilendir, eğer düşlerini insanlara ulaştırabilirse sanatçı için en büyük mutluluk budur” sözlerini de ekliyor.


Film müziğiyle, renkleriyle, sesiyle ve olabilecek en küçük ayrıntısına kadar hazır oluncaya kadar sıkı bir çalışma içinde olacağız diyen Çobanoğlu, sinemasının karakterlerini yönetmeni Çelik Berksoy ile beraber seçmiş. “Castın yapılma dönemi oldukça rahat geçti, çünkü Tek Türkiye oyuncularının çok iyi uyumunu keşfettim, kendi senaryomdaki karakterlerde kafamda belirince senaryo bittiğinde oyuncular da hazır hale gelmiş oldu” diyen Ozan Çobanoğlu, yorulmak bilmeyen azmiyle de tüm sanat camiasına kaliteli bir örnek olmayı başardı.


Samanyolu Tv Ekranlarında Yeni Sezon

Samanyolu Tv yeni sezonda yepyeni dizilerle ekranlara geliyor...

Kader Çizgisi: İnsanın hayatı boyunca hep keşke kelimesini kullandığı çok yer vardır. Keşke şunu yapmsaydım, keşke yapsaydım gibi... Halbuki hayatımızda ki bazı kareler biz olmadan şekillenmiştir bile. İnsanın işte bu keşke lafını kullanması ile alakalı ve kaderimize olan isyan teşviğinin önüne geçmesinin işleneceği bir format.

Yapımcı: Mustafa Kartal


Kırık Kalpler: Duanın gücü bu dizide işleniyor. İnsanoğlunun elini açıp Yaradan'a yalvarmasının ne kadar önemli olduğundan dem vurulacak bir yapım.

Yapımcı: Melih Sezgin


Dördüncü Osman:İki ortak polis... Bunlardan biri geçmişte yaşayan ve Osmanlı hayranı... Osmanlı'yı su gibi bilen ve kendisine hep Osmanlı'dan hayat dersi çıkartan bir polis. Diğer ortağı da tam tersi teknoloji düşkünü bir polis... Her hafta bir cinayet olayını çözecekler..


Yapımcı: Melih Sezgin

Bu Ramazan Samanyolu'nda Bambaşka

Samanyolu Televizyonu, Ramazan Programını ülkemizin en önemli manevi mekânlarından biri olan Eyüp Sultan'da gerçekleştiriyor.

Efendimizin (S.A.V) övgüsüne mazhar olabilmek için İstanbul'a gelen ve bu beldede şehit olan Ebu Eyyüp El Ensari'nin gölgesinde oruçlarını açmanın tadını yaşamak isteyenler, Samanyolu Televizyonu size hiç unutamayacağınız bir program hazırladı!...

Eyüp Sultan Merkezde yapılacak programda, hem ağırlanan misafirlerle sohbet edilecek hem de diğer aktüel bağlantılarla ilgili yönlendirmeler yapılacak. Ve bu gönüllerde iz bırakacak programın sunucusu Kollama dizisinde Necip Amir rolü ile tanıdığımız Mehmet Özgür!...

Özellikle son yıllarda, Balkanlarda Ramazan, daha bir güzel, daha bir coşkuyla yaşanıyor. Balkanlara giden bir ekip, hem canlı yayında hem de hazırlayacakları bantlarla orada dalgalanan bütün ramazan heyecanını Türkiye'ye ulaştıracak

Afrika, Orta Doğu ve Ön Asya'ya dört ayrı giden ekipler, dünyanın farklı bölgelerindeki Müslüman ülkelerde yaşanan Ramazan atmosferini ekranlara taşıyacaklar. Gidecekleri ülkelerde, Ramazan ve insan ilişkilerini araştıracak; sosyal ve manevî hayatta ne gibi yansımaları olduğunu görüntüleyecek; ülkemizden binlerce kilometre uzaktaki Müslümanların Ramazan Neşve'sine hepimizi ortak edecekler.

Peki kim bu ekipler!...

Ramazan ayında ekranlarımızın vazgeçilmez yüzü Reha Yeprem ve Veysel Karani Gümüşdereli Afrika'dan, maceracı kişiliği ile hepimizin sevgisini kazanan Murat Yeni, Bosna'dan, ülkemizdeki son durumu bizlere anlatan Asıl Yıldırım, Arnavutluk'tan bağlantılarla evimize, iftar soframıza dünyayı taşıyacak…

Programın içeriğinde Türkçe olimpiyatlarına katılan farklı ülke çocukları da Türkçe ilahiler okuyarak bir kez daha sizleri kendilerine hayran bırakacak!...

Türkiye'nin en önemli kâri'leri, Eyüp Sultan'daki tarihi mekândan canlı olarak okuyacakları Aşrı Şerif'lerle Ramazan Neşve'sinin en güzel şekilde idrak ederek daha bir çok sürprizi oluşturan bir yayınla evlerimize ve gönlümüze huzur verecek bir program Ramazanda bizi bekliyor!..

Her akşam 18:30 da Samanyolu Ekranlarından takip edebileceğiniz bu iftar programız kadar saat 03:00 yayınlanacak olan Sahur programımızda sizleri mest edecek. Yusuf Ziya Özkan ve Dursun Ali Erzincanlı'nın muhteşem sunumu ile içinize sinecek bir Ramazan ayı sizleri bekliyor!.. Bu güzellikleri paylaşmak için hepiniz Samanyolu TV ekranlarına davetlisiniz!..

www.samanyolufanları.com

Samanyolu kendi yıldızlarını yetiştiriyor

Fatih Üniversitesi ve Samanyolu Televizyonu'nun birlikte başlattığı, Medya ve Sanat Atölyesi'nde eğitimini tamamlayanlara sertifikaları verildi. Oyunculuk, senaristlik, radyo ve televizyon sunuculuğu alanlarında eğitimlerin verildiği proje, öğrencilere istihdam sağlayacak.

Amaçlarının nitelikli eğitim vermek ve sektöre insan kazandırmak olduğunu belirten Samanyolu Radyolar Grubu Koordinatörü M. Yusuf Kulaksız, başarılı olan öğrencilere Samanyolu yayın grubunda staj müjdesi verdi. Kulaksız, beklediklerinin üstünde bir ilgi olduğunu ve atölyenin devam edeceğini söyledi. İlki İstanbul'da gerçekleştirilen programın ikincisi Ankara'da, üçüncüsü ise tekrar İstanbul'da düzenlenecek. Anadolu'ya da açılacaklarını vurgulayan Kulaksız, Anadolu insanının sanata ve oyunculuğa olan önyargısının, kurumlarına olan güvenle kırılacağını belirtti.

www.samanyolufanları.com

Samanyolu Yayın Grubu Yeni Bir Kanal Kuruyor (Dünya Tv)

Samanyolu Yayın Grubu yeni bir kanal kuruyor!

Bünyesinde Samanyolu TV, S Haber, Yumurcak TV, Mehtap TV, Hazar ve Ebru TV'yi barındıran Samanyolu Yayın Grubu yeni bir kanal kuruyor.

Yaptığı atılımlarla ve son dönemde elde ettiği reytinglerle Türkiye'nin orta ölçekli medya gruplarından biri olmayı başaran Samanyolu Grubu'nun bu atılımı başka yeni kanalların da geleceğinin habercisi aslında.

Şu anda resmi işlemleri tamamlanan kanalın başına kimin geçeceği tartışılıyor.

Kanalın adı, yöneticisi ve hangi frekanstan yayın yapacağı kısa süre içinde netleşecek.

Samanyolu Yayın Grubu'nun yeni kanalının adı belli oldu.

Buna göre yeni kanalın adı Dünya TV.

Dünya Radyo'dan hareketle ismi Dünya TV olarak belirlenen kanalın başına kimin geçceği yakında netleşecek.

Bu mesajı bildirAlıntı ile cevapla Tek Türkiye Kollama Ve Kurtlar Vadisi Pusu Hedefte Mi...




Bu gün Taraf gazetesinde yayınlanan andıçta son zamanlarda ülkemizdeki karanlık oyunları ve Ergenekon sürecini işleyen diziler olan Tek Türkiye Kollama ve Kurtlar Vadisi Pusu hakkında bakın neler yazıyordu...

Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen eylem planında televizyonlarda yayınlanan bazı diziler de hedef alınmış .

Eylem planında Kurtlar Vadisi, Kollama ve Tek Türkiye benzeri dizilerin kamuoyunu yanlış yönlendirdiği ifade ediliyor: “Bu diziler hakkında olumsuz haberler yaptırılarak her üçünün de kamuoyundaki güvenilirliğinin yitirilmesi sağlanmalıdır”

- Vatandaşlar tarafından yoğun olarak izlenen ve gündemdeki olaylar hakkında kamuoyunu yanlış yönlendiren, Kurtlar Vadisi, Kollama ve Tek Türkiye benzeri diziler hakkında olumsuz haberler yaptırılarak söz konusu dizilerin güvenilirliğinin yitirilmesi sağlanacaktır.

Doktor Tarık Yaralandı

Konya'da sinema çekimi esnasında rol icabı aşırı hız yapması gereken oyuncu Ozan Çobanoğlu, kontrolünü elden kaybedince bir kaza yaşadı.

Yaşadığı kazadan sonra hemen ameliyata alınan oyuncunun sağlık durumu yapılan müdahaleler sonucu kısa zamanda düzeldi. Bir gün sonra taburcu olan oyuncu kendisi ile yaptığımız görüşmede kaza sonrası onunla ilgilenen, arayan soran tüm sevenlerine çok çok teşekkür etti.

DOKTOR TARIK, TABURCU OLDU VE ÇEKİMLERE DEVAM EDİYOR

Dila Hemşire rolündeki Müjgan Gönül'ün ve kendisinin nazara gelmiş olduğunu belirten oyuncu çekimlere tam gaz devam ettiğini belirtti.

Hayranları tarafından Samanyolu TV resmi sitesi mesaj yağmuruna tutuldu. Müjgan Gönül'ün rahatsızlığında da aynı duyarlılığı gösteren izleyiciler “Biz artık Samanyolu ile bir birlik, bir aileyiz” mesajı verdi.


www.samanyolufanları.com

Doğruluk Ekseni, Yeni Sezonda devam etmeyecek

Doğruluk Ekseni İzleyicilerine Üzücü Haber

Geçtiğimiz sezon samanyolu televizyonunda zengin oyuncu kadrosu ile yayına başlayan ve izleyiciler tarafından severek izlenen Doğruluk Ekseni dizisinin yayın hayatına son verilmiştir.

Samanyolu Televizyonundaki yetkililerden aldığımız bilgilere göre yeni sezon bölümleri olmayacak. Bu güzel yapımı bizlere sundukları için Doğruluk Ekseni dizisinin çaycısından yapımcısına kadar, bütün ekibine samanyolu fanları olarak teşekkür ederiz.

Tutkunu olduğumuz Samanyolu Televizyonu ise yeni yayın dönemine Kollama ve Tek Türkiye ile birlikte 4 yeni yapımla başlayacak inşallah.


STVde Yeni Sezon: Ekim 2009da başlayacak


www.samanyolufanları.com

Samanyolu Alışkanlık Yapıyor

Yedibahar bizim kasabamız!..Samanyolu Televizyonu, birbirinden faydalı yapımları ile insanların dünyalarına hayat katmayı ve ailesinden biri gibi olmayı başaran bir televizyon olduğunu bir kez daha kanıtladı!...

Samanyolu Televizyonun yayınlandığı süre içinde birçok başarılara imza atan, hikâyecisinden yapımcısına büyük özveri ile hazırlanan Beşinci Boyut ve Doğruluk Ekseni dizilerinin biteceği duyumunu alan seyirciler kanalı mesaj ve telefon yağmuruna tuttu.

Hatta bir grup izleyici bu duyumların doğru olmadığını böyle bir şey olacağı takdirde ağlayacaklarını ve çok üzüleceklerini bildirerek, projelerin insanların hayatında ne denli büyük bir öneme sahip olduğunu kanıtladı.

Doğruluk Ekseni dizisindeki Sırma karakterindeki Ayçin Tuyun için, eğer Doğruluk Ekseni biterse Halime rolüyle Tuyun, Kollama’ ya geri gelsin diye kampanya başlatan seyirciler de bu başarılı yapımların doğal olarak bir gün final yapması gerektiğini ama bunu kabullenmemin biraz zaman alacağını çünkü karakterlerin ailelerinden biri gibi hissettiklerini belirtti.

Onlar Yedibahar’ı kendi kasabaları gibi sevdiler. Sırma’yı kızları, Oğuz’ u oğulları bildiler. Doğan’ ı hatalarına rağmen yeri geldi bağırlarına bastılar. Halime’ ye sinirlenip ders vermeye kalktılar. Kurban amcayı aile reisi kabul edip, öğütlerini dinlediler. Haşim’i huysuz dedeleri bilip sevdiler. Sırma ağladı, onlar ağladı.. Oğuz kızdı, onlar kızdı.

Yedibahar kasabasını kendi köylerini özledikleri gibi özleyeceğini belirten seyirciler başarılı yapımcı Mustafa Kartal’a ve dizide emeği geçen herkese teşekkürlerini gönderdi. Heyecanla yeni ve yine bağımlılık yapacak projeleri bekleyen seyirci, yenilikler hakkında haberleri duymak için sabırsızlanıyor.

www.samanyolufanları.com

Haberiniz Olsun Pehlivan Yollarda

Haberiniz Olsun! Bu program kaçmaz...

Samanyolu Haber Televizyonunda yepyeni bir program başlıyor. Yapımcılığını Feruzan Yurtseven'in yaptığı “Haberiniz Olsun” adlı programın sunuculuğunu ise M. Kemal Pehlivan yapıyor.

Samanyolu Televizyonu'nda ekrana gelen 'Davetsiz Misafir' adlı gezi programıyla bir dönem Anadolu'da gezmedik yer bırakmayan Mustafa Kemal Pehlivan şimdi de 'Haberiniz Olsun'la düştü yollara... Samanyolu Haber TV'de cumartesi günleri ekrana gelecek olan programda, ajanslara düşmeyen haberler, haritalarda görünmeyen yerler, hiç kimsenin bilmediği, gözlerden uzak diyarlar ve ilginç hayat hikâyeleri ekrana gelecek.


"Anadolu beni, ben de Anadolu'yu çok özlemişim. Her gün farklı bir yerde uyanmak çok güzel." diyen Pehlivan, gittiği yerlerde el üstünde tutuluyor. 'Davetsiz Misafir gelmiş' diyen misafirperver Anadolu insanı, program ekibini özellikle de Pehlivan'ı sofralarına davet ediyor. Kilolarından yakınan Pehlivan ise kara kara düşünüyor: "Nasıl zayıflayacağımı bilmiyorum. İkramı çevirmek ayıp olur diye oturuyoruz."


Yapımcılığını Feruzan Yurtseven'in üstlendiği 'Haberiniz Olsun'un sunucusu Mustafa Kemal Pehlivan, aslında televizyon izleyicisinin yakından tanıdığı bir isim. 16 yıldır radyo ve televizyon dünyasının içinde yer alan Pehlivan, Samanyolu Televizyonu'ndaki 'Davetsiz Misafir' ve Samanyolu Haber Televizyonu'ndaki 'Ayaklı Mikrofon' programlarının yanı sıra halen devam eden ve hafta içi her gün yayınlanan Metro FM'deki 'Big Man Morning Show' ile adını duyurmuştu. 'Hem televizyon hem de radyo programı zor olmayacak mı?' sorusuna Pehlivan, "Hafta sonu Anadolu'da, hafta içi İstanbul'da olacağım. Biraz yoğun olacak ama olumsuz etkileneceğimi zannetmiyorum." şeklinde cevap veriyor.


İLK DURAK BOLU


Program haftada bir yayınlanacak. Türkiye'yi karış karış gezen program ekibi bilinmeyen güzelliklerini ekrana taşıyacak. Ajanslara düşmeyen haberler ve haritalarda görünmeyen yerler izleyici ile buluşturulacak. Gözlerden uzak dünyaların ve ilginç hayat hikayelerinin yer alacağı HABERİNİZ OLSUN programı her hafta Cumartesi günü saat 14:20'de ekrana gelecek.

Haberiniz Olsun" ilk programında Bolu'ya konuk oluyor. Mudurnu'da folklorik bez bebek üreterek Köroğlu Dağları ve yemekleri dışında da yörelerini tanıtmaya çalışan ev kadınları bu bebekleri nasıl yaptıklarını anlatıyor. Programda ikinci durak, Türk mutfağı denildiğinde ilk akla gelen Mengen ve Aşçılık Festivali. Aşçılar yemek yapmaktaki maharetlerini gösteriyorlar. Üçüncü durak olan Gerede'de ise ölmek üzere olan bakır işçiliğini, el yapımı semaver üreterek ayakta tutmaya çalışan bakır ustası tanıtılıyor. Programda son olarak Devrek'in ilk ve tek kadın baston ustası olan Mürvet Usta ile yapılan sohbet ekrana geliyor.


www.samanyolufanları.com

Yeni bir program geliyor!

Samanyolu Televizyonu, çok yakında Türkiye'nin en renkli, en eğlenceli, en gerçekçi, eniyle boyuyla her şeyiyle dört dörtlük bir programa ev sahipliği yapacak!...


Ülkemizin her ilini karış karış gezecek olan programın ilk durağı Doğu illerimiz. Batman'da ve Van'da çekimleri tamamlanan projenin yapımcısı ve sunucusu sahne şovlarından tanıdığımız Fırat Paşayiğit.

Fırat Paşayiğit'e programı hakkında sorduğumuz sorulara başarılı ve genç sunucu; “Programımız illerimizin şehir merkezlerindeki canlılığı, sosyal aktiviteleri ekrana getirecek. Güneşin doğudan doğması tabiat kuralına uyarak bizde ilk doğu illerimizin merkezlerine giderek oradaki renkli hayatları, sosyal aktiviteleri ekranlara taşıdık. Batı ile Doğu'nun şehir merkezleri arasında hiçbir fark olmadığını bu programımız sayesinde göreceksiniz. Çekimler halkımızın sıcaklığıyla da çok renkli geçiyor” diye cevap verdi.

En çok Van Erciş Cezaevindeki mahkûmlar ile yaptığı çekimlerde etkilendiğini söyleyen sunucu, elektrik hariç her şeyi mahkûmlar kendileri üretiyor hem de başsavcı, hükümlüler çok rahat beraber vakit geçirebiliyorlar. Üretime açık bir yer. Fakat işte çekimler bitip oradan ayrıldığımızda bizler tel örgüleri arkamızda bırakırken onlar tel örgülerin arkasında kalıyor. O an kendimi onların yerine koydum çok zor bir durum gerçekten diyerek programın çekimlerinin hem eğlendirici hem öğretici olduğuna değindi.


Şöhret kapınızı çalıyor, hepiniz artık bir Star adayısınız!....


Programın en çok ilgi gören tarafı muhakkak Sokak Starları bölümü. Şehir merkezine kurulan ses tesisatı ile sokaktaki bütün halk bir anda Star adayı oluyor. Türkçe, Kürtçe her dilde söylenen şarkılar, oynanan şemmameler, kolbastılar tüm Türkiye ile paylaşılıyor. Paşayiğit, “Sokaklara ses tesisatı kurup vatandaşa mikrofon uzattığımızda 500-600 kişi ile bir araya geliyoruz. Eline mikrofonu alan bırakmak istemiyor. Derken topluluğun arasından “ – Kardeş, çabuk ol, bende söyleyeyim biran önce dolmuşu kaçıracağım” diyen katılımcılar daha da zevkli vakit geçirmemize sebep oluyor. Mikrofonu kapmak için yapılan mücadele ve onları dinlerken yaşadıklarımız ve seyircilerimizin de yaşayacakları gerçekten çok eğlenceli.”diyor.


Batman, Hasankeyf' de mağara düğünlerine, Van Denizinde “ Van Gölü Canavarına”, Yelken yarışlarına, inci kefallerinin akarsuyun tersine toplu halde geçerken oluşturduğu görkemli şölene ve her hafta farklı illerin farklı güzelliklerine Fırat Paşayiğit ile gidebilir, ülkemizin sahip olduğu nice güzellikleri yakından inceleyebilirsiniz!..


Çekimleri başlayan bu programın adını ve yayın tarihini bir sır gibi saklayan, o kısmı da ayrı bir sürpriz olsun diyen Fırat Paşayiğit' e başarılar diliyor ve beklenmeye değer bir program sizi bekliyor diyoruz!...


www.samanyolufanları.com

Tek Türkiye ile Vadi'nin yeni savaşı

Vadi transfer olunca Polat da ücretini katladı.

Peki Vadi'nin rakibi Tek Türkiye'de son durum nasıl?Polat'a var da Doktor Tarık'a zam yok mu?

'Tek Türkiye' dizisi, perşembe akşamları 'Kurtlar Vadisi'nin önemli bir rakibi...

Samanyolu TV'nin iç yapımı olan dizinin maliyeti oldukça düşük.

BUGÜN Magazin Servisi'nden Okan Işık, dizide 'Doktor Tarık'ı canlandıran başrol oyuncusu Ozan Çobanoğlu'nu aradı ve genç aktöre hassas bir soru sordu:"Kurtlar Vadisi transfer oldu, Polat'ı canlandıran Necati Şaşmaz'ın ücreti bölüm başına 75 bin TL'ye yükseltildi. Sizin ücretinizde bu sezon bir artış yapılacak mı?"
(Kriz nedeniyle şubat ayında Şaşmaz'ın bölüm başına aldığı ücret 90 bin TL'den 50 bin TL'ye indirilmişti.)12 yıldır Devlet Tiyatrosu oyuncusu olan Ozan Çobanoğlu'yla bir süre önce tanışmıştım;

Pırıl pırıl bir insan.

Son derece idealist,

mesleğine aşık bir oyuncu.

Diziden bölüm başına 7 bin lira aldığı bilinen Çobanoğlu, Okan'a temennisini söylemiş:"Polat'ın
kadar olmasa da bizim fiyatlarımızda da tatmin edici artış olacaktır. Hepimizin ücretlerinin iki kat artacağını umuyoruz."

Tek Türkiye ve Kollama Kardeşliği

Stv'nin sevilen dizisi Kollama'dan Deniz Evrenol (Rana) 5 - 8 Ağustos tarihleri arasında Konya'daydı..


Mevlana'nın türbesini ziyaret eden sanatçı Tüm Samanyolu Fanları üyelerine dua ettiğini belirtti...

Konya'ya esas gidiş nedeni ise yapımcılığını ve senaristliğini Ozan Çobanoğlu'nun(Tek türkiye) yaptığı Paramparça adlı filmde ''Duru'' karakteriyle rol aldı...

Tek Türkiye ve Kollama kardeşliği özel hayatta da devam ediyor...Filmle ilgili resimleri önümüzdeki hafta http://www.paramparcafilmi.com adresinde paylaşıma sunulacaktır..


www.samanyolufanları.com

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Rana Topal (Deniz Evrenol) Ropörtajı




"Ropörtaj için Yağmurca'ya ve Esranur'a teşekkürler..."


Aylar öncesinden randevulaşmıştık Deniz Hanımla. "Büyük Buluşma'da (14 Aralık 2008-STV Gezisi)" sette kendisiyle ilk kez görüşmüş olmamıza rağmen yinede çok heyecanlıydım. Elim ayağım birbirine girmişti. Bu heyecan fırtınası içinde fotograf makinasının pillerinin bittiğini bile görmezden gelecek haldeydim. Ses kayıt cihazını unutmakta bu işin cabasıydı. Akşam saatlerinde siteden Esranur ile Deniz Hanım pardon abla, bir daha pardon, arkadaşımızla buluştuk ve sizler için sohbet havasında bir sohbet gerçekleştirdik.


Gerçek hayattaki Deniz Evrenol'u bize biraz anlatır mısınız?

Ben çok komik bir insanımdır gerçek hayatta. Annemle gezeriz sık sık, oturur kahve içeriz. Kız arkadaşlarımla buluşurum. İki üç arkadaşım vardır sabit.

Nerelisiniz?

İzmirliyim ama doğum yerim Londra. Çift vatandaşım. Hem İngiliz, hem Türk vatandaşıyım ve İngiliz pasaportunu kullanmayı tercih ediyorum gidip gelmek açısından. (Gülüyor)

Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Annem, anneannem ve erkek kardeşimden oluşan babasız bir ailede büyüdüm. O yüzden hayatta sorumluluklarım fazlaydı. Ama anneannem yetiştirdiği için onun özündeki iyilik bize de geçti, yani bu bir miras gibi. Çok iyi, geniş yürekli, Osmanlı bir kadındı anneannem.


Oyunculuk küçüklüğünüzden beri istediğiniz bir meslek miydi?

Hayır değildi. (Gülüyor) Dürüst olayım, değildi. Ben hep uluslararası ilişkiler, matematikle alâkalı bölümler düşünürdüm. Matematik hastasıyım. Şu an bile boş vaktim olsa para ayırıp ders almak isterim, sırf zevk için.


Gerçek hayatta da dizide olduğu gibi meraklı ve gündemi takip eden biri misiniz?

Gerçek hayatta meraklıyım ama gündemi takip etmek anlamında değil. Siyasî konularla pek ilgilenmiyorum, ilgilenince canım sıkılıyor. 'Neydik, ne olduk, nereye gidiyoruz, ne olacağız biz' hiçbir şey bilmiyorum. Moralimi bozuyor kötü haberler. İlgilenmek derken tabii ki haberim var ama özellikle ilgi alanıma girmiyor. Ama meraklı biriyim genel anlamda. Tabii ki her konuda bilgim olsun isterim.


Şimdiye kadar bir çok yapımda yer aldınız, bunların içinden oynamaktan en çok zevk aldığınız rol hangisiydi?

TRT 1’de “Pertev Bey’in Üç Kızı”ndaki Selmin karakteri. Osmanlı’nın çöküşü ve Cumhuriyet’e geçiş. O kızı, Selmin’i çok seviyorum.


Canlandırmayı çok istediğiniz bir rol ya da karakter var mı?

Özellikle istediğim bir rol yok ama altı boş, aptal karakterleri oynamak istemem tabii. Doğru karakterler, psikolojik ağırlıklı karakterler oynamak isterim.


“İdolüm” dediğiniz bir oyuncu var mı? Varsa kim ve idolünüz olmasının sebebi ne?

İdolüm bir oyuncu yok. İdol olarak düşünmüyorum kimseyi. İyi oyuncu olarak düşünüyorum. “Keşke onun yerinde olsaydım”, “örnek bu” dediğim yok ama oyunculuklarından ders çıkarmaya çalıştığım bazı Holywood oyuncuları var.


Çocukluğunuzdan beri unutamadıgınız film ya da dizi var mı?

'Rüzgâr gibi Geçti' vardı 1939 yapımı, çok romantikti, çok duygusaldı. Bir de Gitar filmi var, hayata bakış açımı etkileyen film. Hayat çok kısa, hiçbir şeyi takmayın kafanıza.


Hayatta sizi en çok mutlu eden şey nedir?

Anneannem.


Hayatta asla taviz vermeyeceğiniz şeyler nelerdir?

İnandığım değerler. Hiç taviz vermem. İnandığım hiçbir şeyden taviz vermem. Bu her şey olabilir. Şuna bile inanıyorsam (bardağı gösteriyor) taviz vermem. İnandığım her şey doğrudur benim için.


Edebiyatla aranız nasıl?

Edebiyat mı? (Gülüyor) Ben matematik insanıyım. Sözelci değilim yani.


Eğer oyuncu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?

Diplomat olmak isterdim. Uluslararası ilişkilerdi hayalim.


Ne tarz müzikler dinlersiniz?

Ben her tür dinlerim. Sûfi kasetlerden (Sami Yusuf) tutun da rock albümlerine, rap albümlerine kadar CD koleksiyonum vardır. Orjinal CD merakım var yani. Kimseye vermem CD’lerimi. Çok güvendiğim insanlara veririm o da geri getirmeleri şartıyla. Takip ederim yani aklımdadır.

Dinlemeyi sevdiğiniz şarkıcı ya da grup var mı?

Özellikle yok yani ben kulağıma ve ruh halime hitap eden her şeyi dinlerim, o an hangisi uygunsa.


Hangi takımı tutuyorsunuz?

Fenerbahçe.

Tiyatro, dizi ve sinema üçlüsünden en çok hangisinde yer almaktan hoşlanıyorsunuz?

Üçü de çok ayrı şeyler. Oyunculuk çok farklı. Dizi oyunculuğu daha teknik bir şey. Tiyatro oyunculuğu daha farklı bir duygusallık gerektiriyor. Sinema ise bambaşka bir şey. Yani üçünü çok ayrı dallar gibi düşünün. Üç ayrı sanat dalı gibi düşünün. Bir oyunculuk hepsinde aynı değil. Kamera önü oyunculuğu ayrı, sahne üstündeki oyunculuk ayrı. Mesela tiyatrodan gelen biri kamera önünde çok iyi oynayacak diye bir şey yok. Çünkü mesela tiyatroda hareketler daha büyük. Birini takip ederken böyle takip edersin tiyatroda. Kamerada böyle takip ettiğinde çok büyük kalır. Kamerada böyle takip edersin. Çok başka teknikler. Kamera önü oyunculuğunun dersi olması lâzım.

Kitap okumaya fırsatınız oluyor mu? Eğer okuyorsanız en son hangi kitabı okudunuz?

Oluyor. En son okuduğum kitap Şems-i Tebrîzî, Makâlât.

Herhangi bir enstürüman çalıyor musunuz?

Hayır çalmıyorum.

Kendinizi bir cümleyle nasıl anlatırsınız?

Kendimi nasıl anlatırım… Polyanna derler bana. Ben Polyanna değilim, Polyanna’yı aptal bulurum. Ama iyi biriyimdir ben mütevazı olamayacağım bu konuda. (Gülüyor) Kötü bir şey düşünmem, fesat değilimdir. Ama bana çok fesatlık olur. Kimse iş görüşmesini haber vermez ama o iş döner dolaşır benim olur. (Gülüyor) Tiyatroyu haber vermezler döner dolaşır beni bulur. “Konya’ya gitmek istiyorum” diye Makâlât’ın üzerine not düştüm, akşam haber geldi Engin’le Ozanlar aradı, Konya’ya gittim. Ne istersem olur hayatta. Allah’ın sevgili kuluyum.

En sevdiğiniz söz nedir?

Herkes hakettiğini yaşar.

Benzetildiğiniz biri var mı?

Üniversitedeyken Hülya Avşar’dan tutun Nicole Kidman’a kadar hepsine benzetiyorlardı ama şimdi kimseye benzetmiyorlar. (Gülüyor)

Dizi teklifi aldığınızda olmazsa olmaz prensipleriniz var mıdır?

Oyuncusun aslında. Oyuncunun çok tutucu olmaması gerekiyor. Bu mesleğe “ben şunu yapmam, ben bunu yapmam” diye girmiyorsunuz. Ama ben biraz tutucu kalıyorum bu konuda. Bazı şeyleri yapmam. Bazı tabularım var. Çünkü benim bir kardeşim, bir ailem var. Sanat için her şeyi yaparım diyenlerden değilim.

Bu kadar ilgiden sıkıldığınız oluyor mu hiç?

Öyle çok ilgi olmuyor aslında. (Gülüyor) Şaka bir yana, olduğu zaman ben sıkılmam ki, sevilmeyi çok severim ben. Hatta hasbihalde herkese cevap veremiyorum diye çok üzülen biriyim.

Kollama’da oynamak sizin için ne ifade ediyor?

Kollama zaten bir aile. Mehmet’in olması, Orhan’ın olması, Ertan’ın olması, Yeliz'in olması… Sonradan bir de Yeliz katıldı. Aile gibi, yani kendimi oraya gittiğimde evimin salonuna geçmişim gibi hissediyorum. Hadi sohbet ettik, gelin şurada da çekim yapalım gibi… O kadar rahatım yani, içim huzurlu gidiyorum. Kollama deyince aile aklıma geliyor. Evimin salonu. Geçin şuradan şuraya.

Kollamaya başlama serüveniniz nasıl oldu?

Daha öce Emineler beni aramıştı. Ben Yücel Erten’in oyununda, devlet tiyatrosunda çalışıyordum. Yücel Hoca da sağolsun izin vermedi hiçbir yere gitmeme. O zaman olmamıştı. Sonra ben Emineleri aradım dedim ki ben boşum artık, bir şey olursa haber verirsiniz. Onlar da iki gün sonra çağırdılar, ben İzmir’e gelmiştim yine. Bir hafta sonra da Rana karakteri oldu. İyi oldu. Mutluyum yani.

Çevrenizden Kollama’yla ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Kollama beni şaşırtacak derecede seviliyor ve fanları var. Şaşırıyorum. Dalaman’a gittim ben. Dalaman nedir ki? Kasaba. Dalaman parkında Almanya’dan kuzenim gelmiş, öbür dayımın kızı, üçümüz çay içmeye, dondurma yemeye gittik parka. Aaa bir grup geldi masaya. “Siz Rana mısınız? Deniz Hanım değil mi?” diye imza aldılar, fotoğraf çekildiler, Memduh’u sordular. Şok oldum yani. Safranbolu keza öyle. Konya da öyle. Konya’da bir restorana gittim, yalnızım, çocuklarıyla birlikte bir kadın geldi fotoğraf çektirmeye. Kollama’nın bayağı, tahminimin üstünde izleyici kitlesi var. Seviliyor. Reytingleri de bayağı iyi. Biz üçüncülüğe kadar falan yükseldik. İnşallah seneye daha iyi olur, olacak, inanıyorum.

Halime öldü, reytingler yükselmez diyorlar?

Halime’yi çok seviyorum. Halime’yi seviyorum değil de, Ayçin’i çok seviyorum. Ayçin çok iyi bir kız. Ama ölen bir karakterin tekrar diziye dönmesi diye bir şey olamaz. Biz entrikalı, aptal saptal dizi çekmiyoruz. Derdimiz gerçeğe yakın şeyleri anlatmak. Biz Brezilya dizisi mi çekiyoruz ölecek de sonra yeniden dirilecek, ikiz kardeşi gelecek de Halime’yi oynayacak da bilmem ne… Geçsinler onu bir kalemde unutsunlar.

Doğruluk Ekseni de bitti şimdi…

Evet Ayçin aradı ben inanamadım o zaman. Hikâyeyi sürdürememişler.

Kollama’da gazeteci Rana rolünde olmasaydınız hangi karakter olmak isterdiniz, neden?

Yine Rana olmak isterdim. Rana’yı seviyorum ben. (Gülüyor)

Samanyolu Televizyonu hakkında ne düşünüyorsunuz? Farklı gördüğünüz özellikler var mı?

Tabii ki. Samanyolu Tv’nin daha temiz olduğunu düşünüyorum. İnsanların yaşam standartını düşünerek hareket ediyor. Çok uçmuyor yani. Mütevazı bir kanal, mütevazı işler yapıyor. Karakterler de mütevazı.

Deniz Evrenol ve Rana Topal arasında benzerlikler ve farklılıklar var mı, varsa nelerdir?

Var tabii ki çünkü Rana’yı var eden benim. Rana’nın aksi çıkışları… Ben normalde laubalilik gördüğüm zaman ters çıkarım hemen. Hiç sevmem öyle enseye tokat laubali hareketleri. Rana o konuda bana çok benziyor. Sert, huysuz ama tatlı sert. (Gülüyor)

Kollama’da kendinizi izlediğinizde nasıl buluyorsunuz, neler düşünüyorsunuz?

Hiç beğenmiyorum. Çirkin, şişko görsel olarak. (Gülüyor) Diyorum Allah cezanı vermesin Deniz bu ne! Boyum 1.64, kilom 53 ama hedefim 49.

Kollama dizisinde en beğendiğiniz karakter hangisi?

Dürüst olayım, Rana’yı seviyorum ama Necip Amir karakterini de çok beğeniyorum.

Kollama’da unutamadığınız, sizi çok etkileyen set önü veya arkası bir olay var mı?

Var, hem de çok. Bizim her setimiz bir olay zaten, dünya komiği. Halime’nin ölüm sahnesi çekiliyor. Ümraniye Nikah Salonu’ndayız. O zaman da yönetmenimiz başka biri. Sabaha kadar artık kalbimiz duracak, o kadar uykusuzduk ki… Sabah 8 set, ertesi sabah 6 olmuş uykusuz, kostümlerleyim. Ama o kadar uzun çekiyor ki her şeyi o zamanki yönetmenimiz. Yeni bir yönetmendi. Halime’nin ölüm sahnesine tepki vereceğiz. Halime ölmemiş, kamera sırf bizim tepkimizi çekecek yani. Artık bayıldık. Nazlı’yı biliyorsunuz, Kiraz karakteri. Yanımda oturuyor, kayıt diyorlar, kalkıyorum öylece duruyorum. (Gülüyor) Kalbimiz çarpıyor. Murat Kolot var bizim yapım koordinatörümüz, o da fotoğrafçı asistanını oynuyor. Yönetmen “Kayıtla birlikte yere atlıyorsunuz, yerde Halime varmış gibi ağlayacaksınız.” dedi. “Kayıt” dendi, biz o sersemlikle Nazlı ile yere atladık, “aaa” bağırıyoruz. (Gülüyor) Ama yerde kimse yok, boşu boşuna bağırıyoruz. Bütün set bir gülmeye başladı, o kadar uyku sersemi, o kadar saçma tepki veriyoruz ki. Halime’nin başındayız, Mehmet (Necip Amir) dedi ki, “Hocam ben şuradan koşturarak Tuncer’in peşinden takla atabilir miyim?” dedi. Biz hâlâ yerde Halime’ye ağlıyoruz. Mehmet takla attı. En son gördüğümüz, ayakları havadaydı. (Gülüyor) Yapım koordinatörümüz Murat da asistanı oynuyor ya, “Uy Halime gittiii… Halimeee…” diye bağırıyor. Bizi bir gülme tuttu, sahne koptu artık. Onu hiç unutamıyorum, aylarca güldük bu sahneye. “Uy Halime uy Halime…” (Gülüyor)


Samanyolufanları sitemizi düzenli takip ediyor musunuz?

Ay bilmiyorlar mı ya bu da soru mu, ediyorum işte. (Gülüyor)

Sizinle ilgili yapılan multimedya çalışmalarını beğeniyor musunuz?

Güzel fotoğraflarımı koyabilirler. Mesela en çok Halime’nin fotoğrafı var. Anladık Halime öldü yahu. Bilmiyorum yani.. (Gülüyor)

Bu sezon Senarist grubu değişmiş, doğru mu?

Evet senaristler değişmişti fakat yine geçen seneki ekiple anlaşıldı, yine Nakkaş’la devam edeceğiz.


Yeni sezonla ilgili ipuçları var mı?

Senaristi arayım mı? (Gülüyor) Yeni sezonu ben de bilmiyorum. Ama Rana’nın ölmeyeceğini biliyorum.


Bebekler ölebilir mi peki?

Ölebilir, çünkü çok sorun oluyor onlar. Ağlıyorlar, zor oluyor onlarla çekim yapmak.

Deniz Evrenol’dan, Samanyolu Fanları’na mesaj:

Bütün Stv fanlarına İzmir’den iyi akşamlar. Şimdi Yağmurca, (moderatörünüz) Esranur, Cansu, Kemalcan ile birlikte İzmir’de Kordon boyunda bir kafede günbatımını izliyoruz. Sizin yerinize de çay kahve bir şeyler içtik, Allah ne verdiyse… Güzel bir röportaj yaptık, umarım merak ettiğiniz tüm soruları cevaplamışımdır. Eksik kalan bir şey olursa da hasbihalden sezon açıldığında da tekrar yazışmaya devam ederiz çünkü bu yaz benim için çok yoğun geçti. Özellikle hasbihale girip vakit ayıramadım sizlere biliyorum. Ama olsun nasıl olsa hep beraberiz, devam edeceğiz birlikte bu yola. Kollama’ya biz Ağustos 20 ya da 21’inde çekimlerine başlıyoruz sanırım Eylül sonu, Ekim başı siz de ekranlarda izlemeye başlayacaksınız. Ben özledim sizi, eminim siz de beni özlemişsinizdir. Rana ile ilgili ben yine görüşlerinizi, eleştirilerinizi de hasbihalden bekliyorum, ki onları dikkate alayım, yeni sezonda daha güzel bir Rana sizinle birlikte olsun.Önerileriniz olabilir, fikirleriniz olabilir. Görüşmek dileğiyle, hepinizi çok öpüyorum, selamlar, sevgiler…


http://www.samanyolufanları.com/

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Kollamanın Büyük Başarısı

İLK 100 PROGRAM / HEDEF KITLE : TOTAL
19 HAZIRAN 2009 CUMA NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 ADANALI ATV 9,07% 28,90%
2 ASI KAND 8,31% 26,55%
3 ASI (OZET) KAND 3,99% 17,32%
4 KOLLAMA STV 3,65% 14,22%

Kollama sezon finalin müthiş bir yükseliş yaparak sezonu kapatı.Sezon finalinde 4.lüğe yükselerek herkesin gönlüne taht kurdu...

Samanyolu TV'nin büyük başarısı


Samanyolu Televizyonu izlenme oranı grafiğindeki yükselişini sürdürmeye devam ediyor.Yaptığı insan odaklı yayıncılıkla taraflı-tarafsız herkesin beğenisini kazanan Samanyolu Televizyonu, izlenme oranı ile her geçen gün zirveye yaklaşıyor. Haziran 2009 döneminde televizyonumuz en çok izlenen 4. kanal oldu.


Kollama 58.Bölüm özeti ve fragmanı

Kollama, büyük sezon finali ile ekrana geliyor... Yiğit, Dokuz Parmak’ı öldürmek için adeta Destek Büro ile yarışa girer. Fakat Destek Büro Yiğit’ten önce Dokuz Parmak’a ulaşır… Necip, bir yandan bu olayla ilgilenirken diğer yandan Athena’nın kim olduğunu öğrenir ve onu tutuklamak için baskın yapar. Fakat Yiğit yine Necip’e inanmamaktadır. Onu tek hedefi Dokuz Parmak’ı ortadan kaldırmaktır… Bunun sonucunda Necip ve ailesini de yok edeceği aklının ucundan bile geçmez. Ancak tetiğe çoktan basılmıştır…
YapımcıMustafa Kartal
YönetmenGül Güzelkaya
OyuncularMehmet Özgür, Orhan Bıyıklı, Süeda Çil
Yayın Günü ve Saati19 Haziran Cuma 19:40

http://www.dailymotion.com/video/x9mdoo_kollama-58bolumsezon-finali-fragman_shortfilms

12 Haziran 2009 Cuma

kollama 57.bölüm özeti ve fragmanı

Adliye baskınında ölümle burun buruna gelen Süha,Rana ile duygusal anlar yaşıyor.Necip,bütün olayları tek tek incelerken,Athena nın kim oldugunu anlıyor.Bu gerçegi Yigite de söyleyen Necipi büyük bir hayal kırıklıgı bekliyor.Yigit,Haldun,Güvercin ve Ferruhu esir alırken,en son duymak istedigi ismi duyuyor.Bir yandan polisler,bir yandan Yigit aynı hedefe dogru ilerliyorlar.Ama Yigit,polisler için artık azılı bir katildir.

9 Haziran 2009 Salı

Türkçe coşkusu Türkiye'yi fethetti

Türkiye'ye 12 gündür 'Türkçe bayramı' yaşatan 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları coşkusu sürüyor. 115 ülkeden gelen 700 öğrenci, Ankara'daki muhteşem finalle yarışma stresine noktayı koydu. Gençler, bu hafta Türkiye'yi gezerek dinlenme fırsatı bulacak.Öğrenciler, yarışmalar sürerken Ankara'da devlet büyüklerine bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Köksal Toptan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da aralarında bulunduğu ünlü isimlere yapılan ziyaretlerde öğrencilere büyük ilgi gösterildi. ASKİ Spor Salonu'ndaki ödül töreni ise muhteşemdi. Binlerce kişinin izlediği törene Başbakan Tayyip Erdoğan, bakanlar ve Zaman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Akbulut'un da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Programda duygu dolu anlar yaşanırken, öğrencilerin sergilediği birbirinden güzel gösterilerin keyfine doyum olmadı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bir rüyaydı." sözleriyle salondaki havayı özetledi.

CEVDET YILMAZ (Devlet Bakanı):Türkçemizin dünya dili olması, ülkemizin diğer ülkelerle bağlarına katkıda bulunması bakımından Türkçe Olimpiyatları'nın çok önemli bir faaliyet olduğuna inanıyorum.
PROF. DR. THOMAS MICHEL (Teolog): Türk edebiyatının mirasına hayranım. Özellikle 'Ali Şir Nevai Ödülü'nü aldığım için çok mutluyum. Nevai, şiirleriyle olimpiyatın ruhunu canlandırıyor.
HÜSEYİN ÇELİK (Eski Milli Eğitim Bakanı): Dünyayı Türkiye'ye, Türkiye'yi dünyaya taşıyan muhteşem bir organizasyon. Tek kelimeyle bir kültür şöleni. Etkisini artırarak devam edeceğini düşünüyorum.
PROF. DR. MIHAIL MEYER (Türkolog): Ali Şir Nevai Ödülü'nü öğrencilerin adına kabul ediyorum. Çok hürmetli bu ödül için bütün öğretmenler ve öğrencilerimin adına çok teşekkür ederim.
PROF. DR. R. BORISOVIC RIBAKOV (Rusya Şarkiyat Enst. Müd.): Her Rus'un mutlaka ikinci dil olarak Türkçeyi öğrenmesi gerekiyor. Torunum Rusça ve Türkçe biliyor, şu an beni tercüme ediyor.
PROF. DR. KEMAL ERASLAN (TÜRKOLOG): Aziz vatanımızın çağdaş dünyada layık olduğu yere ulaşması için ilim, teknoloji ve sanatta çağı yakalamalıyız. İlim ve sanatı güzel Türkçemizle ifade etmeliyiz.
NİHAT ÖZDEMİR (Fenerbahçe 2. Başkanı): Tüm dünyanın Türkçe konuştuğunu görünce gözlerim yaşardı. Organizasyonun büyüyerek devam etmesinden yanayım. Bu konuda her türlü desteği vermeye hazırım.
PROF. DR. DURMUŞ BOZTUĞ (Tunceli Üniv. Rektörü): Devlet müesseselerimizin milyonlarca dolar harcayarak yapamadıklarını yapan organizasyonu şükranla karşılıyorum. Emeği geçenleri kutluyorum.
AHMET GÜNDOĞDU (Memur-Sen Genel Başkanı):Dünyanın ayağına dilimizi götürüyorlar. Türkçenin dünya dili olması için ortaya konulmuş büyük bir gayret. Dünya kültürleriyle aramızda gönül köprüsü kuruyor.
MUSTAFA BAŞOĞLU (Sağlık-İş Sendika Bşk.):Türkçenin bütün dünyaya yayılması açısından çok önemli bir çalışma. Bundan sonra görev Türk devletine düşüyor.
DENİZ GÜÇER (Akşam Gazetesi): Çocukların hepsine bayıldım. Türkçeye çok hakimdiler. Türklerin bile söylerken zorlanacakları Türkçe parçaları çok güzel söylediler. Organizasyon son derece başarılı
METEHAN DEMİR (Hürriyet Gazetesi): Muhteşem bir organizasyon. Atatürk ve İstiklal Marşı ile başlamasından çok etkilendim. Bu kadar çok ülkeden çocukların getirilmesini de takdir ediyorum.
ABDÜLKADİR SELVİ (Yeni Şafak Gazetesi): Ruhum dinlendi. Ülkem adına gerçekleştirilmiş en saygı değer projelerden birinin başarıyla icra edilmesine tanık oldum.
İSMET DEMİRDÖĞEN (Taraf Gazetesi):Dünyada dillerin yaşaması için uluslararası örgütlerin büyük çaba sarf ettiği bir dönemde Türkçenin yaşaması için yapılmış bu etkinliği izlerken çok etkilendim.
HİLMİ BENGİ (AA Genel Müdürü):Tek kelimeyle harika bir organizasyon. Her sene kar yumağı gibi büyüyen bir hizmetin ürünü. Gün gelecek bu organizasyonu gerçekleştirecek salon bulunamayacak.
ERKAN TAN (TV8 Sunucusu): Sivas'ın yollarında yürüyen Afrikalı kızı, Sivas'tan Afrika'ya yürüyen bu gönül köprüsünü kutluyorum. Öğretmenler yeni Türkiye'nin müthiş kahramanları.

samanyolufanları.com