2009-2010'a kaliteli yapımlarla giren Samanyolu TV'nin dizileri,bitiminden hemen sonra sitemizde yayınlanacaktır. Bu sezon, "IV.Osman", "Kader Çizgisi", "Kırık Kalpler" adlı yeni projelere imza atan Samanyolu TV dizilerinin yanı sıra; geçtiğimiz sezonlardan devam eden "Kollama" ve "Tek Türkiye" dizilerinin yayınıda sitemizde olacaktır.Sizlere daha güzel bir site sunmak için gecesini gündüzüne katan değerli teknik ekibimi kutluyor ve sizleri Kollama Dizinin 3. sezon 59.Bölümüzle başbaşa bırakıyoruz...
www.samanyolufanları.com
28 Ekim 2009 Çarşamba
Çekim Yoksa Taksiye Çıkarım
Çekim yoksa taksiye çıkarım
Birbirine zıt iki polis memurunun macerasını konu alan Samanyolu'nun yeni dizisi '4. Osman'ın Yıldırım'ı Cavit Çetin Güner'in on parmağında on marifet var. Geçmişte hamallık, fırıncı çıraklığı ve bekçilik yapan oyuncu gelecek kaygısı taşımıyor. Güner, "Ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim-Halep pasajında resim galerim var ordayım. O da olmasa taksim var ona çıkar, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun. Hiçbir iş küçümsenmez. Hele ki emek isteyen işler asla utanılacak işler değildir." diyor.
lV. Osman'ın Yıldırım'ından gençlere mesaj
Samanyolu Televizyonu'nun kendi yapımı "lV. Osman" dizisinin güler yüzü, sempatik kişiliği ile ekranlara gelen Yıldırım rolündeki Cavit Çetin Güner hayatı ve görev aldığı dizisi hakkında konuştu.Farklı hayat hikâyesiyle hepimize iyi bir örnek teşkil edebilecek olan oyuncu, “İşleyen demir pas tutmaz” sözünü kendine düstur edinmiş!..Çetin Güner, daha lise yıllarındayken annesini kaybediyor. Kardeşleriyle beraber bu olayı göğüsleyen Güner, bu hazin olayı bile kendine verilmiş bir ders gibi görüyor..”Annemi kaybettiğim yıllar benden çok kız kardeşim için zor bir durumdu. O daha dokuz yaşındaydı. Onun için endişelendiğim için kendimi hiç hatırlamıyorum. Ama şükürler olsun o çok olgun akıllı bir kız nerdeyse yıllardır bize annelik yapıyor diyebilirim. B
ir de tabi ki babam bizim için elinden geleni yaptı gece direksiyon sallayıp sabah yemek yaptı bize. Hakkını ne yapsam ödeyemem. Öldürmeyen acı güçlendirir. Terli terli soğuk su içme diyen biri yoksa başınızda eksikliğini hissettiğiniz anda siz demeye başlıyorsunuz. Hayat yönlendiriyor insanı umutsuzluğa kapılmamak gerek. Yaşadığım bazı acı olaylara rağmen hayattan kopmadım hiç. Hayatı seviyorum. Her şeyin ilacının çalışmak olduğuna inanıyorum. Hep çalışıyorum böylelikle kötü şeyleri düşünmeye zamanım kalmıyor.”
Çetin Güner, geçmişinde birçok iş yapmış. Hatta hala ek işler yapıyor. Hamallık, ekmekçi çırağı, bekçilik yapmış. Ve hiçbir zaman bunlardan utanmamış. Hiçbir işini de küçümseyerek yapmamış!..”İşleyen demir pas tutmaz. Dedim ya ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim- Halep pasajında resim galerim var ordayım o da olmasa taksim var ona çıkarım, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun ben çalışırım. Hiçbir iş küçümsenecek iş değildir. Hele ki bu stil emek isteyen iş gücüne dayanan işler asla utanılacak işler değildir”
Üniversiteden mezun olur olmaz geliri bol ve yüksek makamlı iş arayan, o işi bulamadığı için hayal kırıklığına uğrayan gençlere hayat hikâyesinden örnekleriyle cevabı var Çetin Güner'in.”Okul bir çeşit gelişme platformu benim için. Diplomanın çok bir anlamı yok. Okul insana birçok şey katıyor kesinlikle ama sahaya çıktığınızda her şeyin kitaplarda ki gibi olmadığını görüyor insan. En az okula verilen zaman kadar da iş sahasında olmak gerek illa da hem parası bol hem de hatırı sayılır bir işyerine girebilmek için. Ben oyunculuk yapıyorum ama kendimi geliştirmek ve işin bütünü hakkında bir fikir sahibi olmak için diğer branşlarda da yer alıyorum. Mesela geçen yıl Avrupa Yakası'nda reji asistanlığı yaptım. Senaryo asistanlığı, prodüksiyon gibi şeyler de yapıyorum zaman zaman ve bu sayede farkındalığımı arttırdığımı düşünüyorum.
Yani sadece iyi ben Tiyatro Bölümü mezunuyum hadi bana iyi bir iş verin deyip atılmadık bu piyasaya. Üniversite mezunu gençlerde öyle olmalı. Mezun oldukları ilk anda kendini geliştirebilecekleri ama illa da geliri bol ve makamı iyi bir iş beklememeli. Gelir ve makam ciddi bir deneyim isteyen durumdur. Çalışmalı çok çalışmalı.”Güner, Yıldırım karakterinin hareketlerini biraz fazla abartılı bulan yorumculara ise “ilk beş bölümün günahı olmaz derler” diyor ve ekliyor;”Bütün diziler için ilk beş bölümün günahı olmaz derler. Bunda da öyle. Gerek senaryosu gerek oyunculuk her şey daha iyi oturacak tabiî ki. Hayatla diziyi ayırmak gerek bazen adam 10. kattan atlar ve ölmez, bazen 200 ile giden araba 2 metrede durabilir. Bu polis hayatta yasayamaz ama dizide yasar. Bunu sorgulamak Cem Yılmaz'ın dediği gibi uçan ilizyonistin asılı olduğu ipi sorgulamak olur.
SamanyoluHaber
www.samanyolufanları.com
Birbirine zıt iki polis memurunun macerasını konu alan Samanyolu'nun yeni dizisi '4. Osman'ın Yıldırım'ı Cavit Çetin Güner'in on parmağında on marifet var. Geçmişte hamallık, fırıncı çıraklığı ve bekçilik yapan oyuncu gelecek kaygısı taşımıyor. Güner, "Ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim-Halep pasajında resim galerim var ordayım. O da olmasa taksim var ona çıkar, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun. Hiçbir iş küçümsenmez. Hele ki emek isteyen işler asla utanılacak işler değildir." diyor.
lV. Osman'ın Yıldırım'ından gençlere mesaj
Samanyolu Televizyonu'nun kendi yapımı "lV. Osman" dizisinin güler yüzü, sempatik kişiliği ile ekranlara gelen Yıldırım rolündeki Cavit Çetin Güner hayatı ve görev aldığı dizisi hakkında konuştu.Farklı hayat hikâyesiyle hepimize iyi bir örnek teşkil edebilecek olan oyuncu, “İşleyen demir pas tutmaz” sözünü kendine düstur edinmiş!..Çetin Güner, daha lise yıllarındayken annesini kaybediyor. Kardeşleriyle beraber bu olayı göğüsleyen Güner, bu hazin olayı bile kendine verilmiş bir ders gibi görüyor..”Annemi kaybettiğim yıllar benden çok kız kardeşim için zor bir durumdu. O daha dokuz yaşındaydı. Onun için endişelendiğim için kendimi hiç hatırlamıyorum. Ama şükürler olsun o çok olgun akıllı bir kız nerdeyse yıllardır bize annelik yapıyor diyebilirim. B
ir de tabi ki babam bizim için elinden geleni yaptı gece direksiyon sallayıp sabah yemek yaptı bize. Hakkını ne yapsam ödeyemem. Öldürmeyen acı güçlendirir. Terli terli soğuk su içme diyen biri yoksa başınızda eksikliğini hissettiğiniz anda siz demeye başlıyorsunuz. Hayat yönlendiriyor insanı umutsuzluğa kapılmamak gerek. Yaşadığım bazı acı olaylara rağmen hayattan kopmadım hiç. Hayatı seviyorum. Her şeyin ilacının çalışmak olduğuna inanıyorum. Hep çalışıyorum böylelikle kötü şeyleri düşünmeye zamanım kalmıyor.”
Çetin Güner, geçmişinde birçok iş yapmış. Hatta hala ek işler yapıyor. Hamallık, ekmekçi çırağı, bekçilik yapmış. Ve hiçbir zaman bunlardan utanmamış. Hiçbir işini de küçümseyerek yapmamış!..”İşleyen demir pas tutmaz. Dedim ya ben hep çalışırım. Çekim olmasa Taksim- Halep pasajında resim galerim var ordayım o da olmasa taksim var ona çıkarım, müşteri beklerim. Yeter ki iş olsun ben çalışırım. Hiçbir iş küçümsenecek iş değildir. Hele ki bu stil emek isteyen iş gücüne dayanan işler asla utanılacak işler değildir”
Üniversiteden mezun olur olmaz geliri bol ve yüksek makamlı iş arayan, o işi bulamadığı için hayal kırıklığına uğrayan gençlere hayat hikâyesinden örnekleriyle cevabı var Çetin Güner'in.”Okul bir çeşit gelişme platformu benim için. Diplomanın çok bir anlamı yok. Okul insana birçok şey katıyor kesinlikle ama sahaya çıktığınızda her şeyin kitaplarda ki gibi olmadığını görüyor insan. En az okula verilen zaman kadar da iş sahasında olmak gerek illa da hem parası bol hem de hatırı sayılır bir işyerine girebilmek için. Ben oyunculuk yapıyorum ama kendimi geliştirmek ve işin bütünü hakkında bir fikir sahibi olmak için diğer branşlarda da yer alıyorum. Mesela geçen yıl Avrupa Yakası'nda reji asistanlığı yaptım. Senaryo asistanlığı, prodüksiyon gibi şeyler de yapıyorum zaman zaman ve bu sayede farkındalığımı arttırdığımı düşünüyorum.
Yani sadece iyi ben Tiyatro Bölümü mezunuyum hadi bana iyi bir iş verin deyip atılmadık bu piyasaya. Üniversite mezunu gençlerde öyle olmalı. Mezun oldukları ilk anda kendini geliştirebilecekleri ama illa da geliri bol ve makamı iyi bir iş beklememeli. Gelir ve makam ciddi bir deneyim isteyen durumdur. Çalışmalı çok çalışmalı.”Güner, Yıldırım karakterinin hareketlerini biraz fazla abartılı bulan yorumculara ise “ilk beş bölümün günahı olmaz derler” diyor ve ekliyor;”Bütün diziler için ilk beş bölümün günahı olmaz derler. Bunda da öyle. Gerek senaryosu gerek oyunculuk her şey daha iyi oturacak tabiî ki. Hayatla diziyi ayırmak gerek bazen adam 10. kattan atlar ve ölmez, bazen 200 ile giden araba 2 metrede durabilir. Bu polis hayatta yasayamaz ama dizide yasar. Bunu sorgulamak Cem Yılmaz'ın dediği gibi uçan ilizyonistin asılı olduğu ipi sorgulamak olur.
SamanyoluHaber
www.samanyolufanları.com
Bu mesajı bildirAlıntı ile cevapla Kollama İzleyicisi Not Tutmaya Başlasa İyi Olur
Senaryosunda güncel olaylara da göndermelerde bulunan ve Türkiye'deki bazı karanlık örgütleri deşifre eden 'Kollama' yeni döneme hızlı girdi.
Aldığı yüksek reytingle dikkat çeken dizinin geçen hafta yayınlanan sezonun ilk bölümü, karanlıkta kalan pek çok sorunun cevabının ileride verileceğinin habercisiydi... Kollama'daki değişimi doğrulayan, ancak ipucu vermekten kaçınan Mehmet Özgür (Necip), Anadolu Kavağı'ndaki yapımcı Mustafa Kartal'ın ev sahipliğinde verilen yemekte dizi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özgür, "Kollama, çay ve kuru yemiş yenilirken izlenecek bir dizi değil. Bir belgesel niteliğinde, dikkatle takip edilecek ve hatta notlar tutulacak bir dizi." dedi. Dizide Türkiye gerçekleriyle ilgili önemli detayların da verildiğini söyleyen Özgür'e özellikle polis teşkilatından tebrik yağıyor. İzleyicilerden de 'Türk polisini doğru bir şekilde yansıtıyorsunuz.' diyenlerin sayısı oldukça fazlaymış. Öfkesine yenik düşmeyen, babacan amir tipine olan özlemin de karşılığı olarak görüyorlarmış Özgür'ü...
Kollama'nın en dikkat çekici karakterlerinden gazeteci Rana'yı oynayan Deniz Evrenol da "Geçen dönem olayların içine tam olarak girememiştik. Bu yıl gazeteci kimliğimle kötülerin tekerine çomak sokup olayları aydınlatmaya çalışan biriyim." diyor. Dizinin kötü karakteri Pikeas'ı oynayan Hüseyin Köroğlu ise oynadığı role 'kötü' denmesine karşı: "Olaya nereden baktığınız çok önemli. Söyledikleri kötü şeyler değil. Bizim dizimiz Kollama'da ne olacağı belli değil. Bugün bu iyi dediğin adam 3 ay sonra dünyanın en kötü adamı olabiliyor. Hatta iyi-kötü diye bakarsak dizide tek polisler iyi, başka herkes bir şeyin içinde."
Türkiye'de belli bir kesimin Kollama'yı ciddi şekilde takip ettiğini söyleyen Köroğlu, dizinin ülkedeki önemli meselelerin arka planını gündeme getirdiğinin altını çiziyor.
Aldığı yüksek reytingle dikkat çeken dizinin geçen hafta yayınlanan sezonun ilk bölümü, karanlıkta kalan pek çok sorunun cevabının ileride verileceğinin habercisiydi... Kollama'daki değişimi doğrulayan, ancak ipucu vermekten kaçınan Mehmet Özgür (Necip), Anadolu Kavağı'ndaki yapımcı Mustafa Kartal'ın ev sahipliğinde verilen yemekte dizi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özgür, "Kollama, çay ve kuru yemiş yenilirken izlenecek bir dizi değil. Bir belgesel niteliğinde, dikkatle takip edilecek ve hatta notlar tutulacak bir dizi." dedi. Dizide Türkiye gerçekleriyle ilgili önemli detayların da verildiğini söyleyen Özgür'e özellikle polis teşkilatından tebrik yağıyor. İzleyicilerden de 'Türk polisini doğru bir şekilde yansıtıyorsunuz.' diyenlerin sayısı oldukça fazlaymış. Öfkesine yenik düşmeyen, babacan amir tipine olan özlemin de karşılığı olarak görüyorlarmış Özgür'ü...
Kollama'nın en dikkat çekici karakterlerinden gazeteci Rana'yı oynayan Deniz Evrenol da "Geçen dönem olayların içine tam olarak girememiştik. Bu yıl gazeteci kimliğimle kötülerin tekerine çomak sokup olayları aydınlatmaya çalışan biriyim." diyor. Dizinin kötü karakteri Pikeas'ı oynayan Hüseyin Köroğlu ise oynadığı role 'kötü' denmesine karşı: "Olaya nereden baktığınız çok önemli. Söyledikleri kötü şeyler değil. Bizim dizimiz Kollama'da ne olacağı belli değil. Bugün bu iyi dediğin adam 3 ay sonra dünyanın en kötü adamı olabiliyor. Hatta iyi-kötü diye bakarsak dizide tek polisler iyi, başka herkes bir şeyin içinde."
Türkiye'de belli bir kesimin Kollama'yı ciddi şekilde takip ettiğini söyleyen Köroğlu, dizinin ülkedeki önemli meselelerin arka planını gündeme getirdiğinin altını çiziyor.
Kollama’nın Kamera Arkası da Kana Boyandı!
Kollama dizisinin istikrarlı ve dik duruşu ile dikkatleri çeken Pikeas karakteri Hüseyin Köroğlu ile setten ayrılıp, dublaj için yola çıktığında karşılaşıyoruz. Sette vakit nasıl geçiyor çalışmalar nasıl diye sorduğumuz da “ Set oldukça hareketli, hatta rol arkadaşımız Ömer Genç ( Gölge) geçen gazetelerde okumuşsunuzdur ciddi bir kaza geçirdi. Kolu sargılı tekrar sete geldiğinde gene bir düşüş yaşadı.
Allah korudu diye düşünüyorum yoksa çok ciddi sakatlanacaktı” diyerek set çalışmalarının aksiyon arttığı için zorlaştığını belirtti. Set ekibinden aldığımız bir habere göre yönetmen yardımcısı da çekim esnasında neredeyse denize yuvarlanacakken son anda diğer elemanların hızlı davranmasıyla düşmekten kurtulmuş..Ayrıca bugün Memduh karakteri ile tanıdığımız Ertan Kılıç rol gereği arabanın camını kırarken dört parmağını keserek kan içinde kaldı. Sezona oldukça hareketli giren Kollama ekran önünde olduğu kadar kamera arkasında da hareketli anlar yaşıyor.
Heyecan dolu Kollama’ nın bu haftaki konusu ise şöyle;
Yiğit, Sabit ve Pikeas’ın verdiği savaşta arada kalırken, diri diri mezara gömülüyor.. Melike, Yiğit’in evlilik teklifini kabul etmişken, göz yaşları ile karşılayacağı bir ölüm haberi onu bekliyor!..Savaş kızıştı…Yiğit, mezarda…Necip, Ferruh’un elinde..Şimdi gözler yaşamak için değil, yaşatmak için öldürecek yiğitleri bekliyor!...
Yiğit diri diri mezara gömülüyor.
Kollama yeni bölümüyle ekrana geliyor. Necip, Ferruh tarafından kaçırılıp ölüme götürülüyor. Ancak gittikleri at çiftliğinde Ferruh’u şoke edecek bir gerçek ortaya çıkıyor. Yiğit Melike’ye evlenme teklifini kabul ettirmeyi başarmışken, Sabit ve Pikeas oyuncuları ile savaş vermeye devam ediyor. Bu savaşta arada kalan Yiğit, pusuya düşürülüyor. Pikeas örgüt için ayak bağı olan üç kişi için ölüm emrini veriyor. Yiğit diri diri toprağa gömülürken, Melike beklemediği anda karşısına çıkan bir ölüm haberinde gözyaşlarına boğuluyor.
Allah korudu diye düşünüyorum yoksa çok ciddi sakatlanacaktı” diyerek set çalışmalarının aksiyon arttığı için zorlaştığını belirtti. Set ekibinden aldığımız bir habere göre yönetmen yardımcısı da çekim esnasında neredeyse denize yuvarlanacakken son anda diğer elemanların hızlı davranmasıyla düşmekten kurtulmuş..Ayrıca bugün Memduh karakteri ile tanıdığımız Ertan Kılıç rol gereği arabanın camını kırarken dört parmağını keserek kan içinde kaldı. Sezona oldukça hareketli giren Kollama ekran önünde olduğu kadar kamera arkasında da hareketli anlar yaşıyor.
Heyecan dolu Kollama’ nın bu haftaki konusu ise şöyle;
Yiğit, Sabit ve Pikeas’ın verdiği savaşta arada kalırken, diri diri mezara gömülüyor.. Melike, Yiğit’in evlilik teklifini kabul etmişken, göz yaşları ile karşılayacağı bir ölüm haberi onu bekliyor!..Savaş kızıştı…Yiğit, mezarda…Necip, Ferruh’un elinde..Şimdi gözler yaşamak için değil, yaşatmak için öldürecek yiğitleri bekliyor!...
Yiğit diri diri mezara gömülüyor.
Kollama yeni bölümüyle ekrana geliyor. Necip, Ferruh tarafından kaçırılıp ölüme götürülüyor. Ancak gittikleri at çiftliğinde Ferruh’u şoke edecek bir gerçek ortaya çıkıyor. Yiğit Melike’ye evlenme teklifini kabul ettirmeyi başarmışken, Sabit ve Pikeas oyuncuları ile savaş vermeye devam ediyor. Bu savaşta arada kalan Yiğit, pusuya düşürülüyor. Pikeas örgüt için ayak bağı olan üç kişi için ölüm emrini veriyor. Yiğit diri diri toprağa gömülürken, Melike beklemediği anda karşısına çıkan bir ölüm haberinde gözyaşlarına boğuluyor.
Tek Türkiye'nin büyük başarısı
Yayınlandığı günden beri, izleyiciden tam not alan Samanyolu Televizyonu'nun heyecanla izlenen dizisi, ''Tek Türkiye'' zirveyi zorluyor.
Türkiye gerçeklerini anlatan dizi, dün akşamki bölümüyle en çok izlenen yüz program arasında üçüncü oldu.Bugüne kadar yaptığı kaliteli yapımlarla izleyicilerin takdir ve güvenini kazanan Samanyolu Televizyonu, "Tek Türkiye" adlı dizisiyle başarısını bir kere daha kanıtladı ve reyting sıralamasında zirveye oturdu.
22 Ekim Perşembe günü yayınlanan TEK TÜRKİYE dizisi tüm izleyicilerde 5.98 rating (dakika başına düşen ortalama izleyici sayısı) ve 14.39 share (izlenme payı) değerleriyle ilk yüzde en çok izlenen 3. program oldu.100 KİŞİDEN 35'İ TEK TÜRKİYE'Yİ İZLEDİ
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 34.8 izlenme payı ile dikkat çeken Tek Türkiye, bu 2 bölgede en çok izlenen program oldu.23.10.2009 15:24:43
www.samanyolufanları.com
Türkiye gerçeklerini anlatan dizi, dün akşamki bölümüyle en çok izlenen yüz program arasında üçüncü oldu.Bugüne kadar yaptığı kaliteli yapımlarla izleyicilerin takdir ve güvenini kazanan Samanyolu Televizyonu, "Tek Türkiye" adlı dizisiyle başarısını bir kere daha kanıtladı ve reyting sıralamasında zirveye oturdu.
22 Ekim Perşembe günü yayınlanan TEK TÜRKİYE dizisi tüm izleyicilerde 5.98 rating (dakika başına düşen ortalama izleyici sayısı) ve 14.39 share (izlenme payı) değerleriyle ilk yüzde en çok izlenen 3. program oldu.100 KİŞİDEN 35'İ TEK TÜRKİYE'Yİ İZLEDİ
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 34.8 izlenme payı ile dikkat çeken Tek Türkiye, bu 2 bölgede en çok izlenen program oldu.23.10.2009 15:24:43
www.samanyolufanları.com
'Ezel'de Kenan İmirzalıoğlu'nun akıl hocası oldu!
Geçtiğimiz dönem Samanyolu'ndaki 'Doğruluk Ekseni'nde Hamza rolünü oynayan Güray Kip, ekimde ekrana gelmesi planlanan Show TV'nin yeni dizisi 'Ezel'de Kamil rolü ile izleyici karşısına çıkacak.Kenan İmirzalıoğlu ve Cansu Dere'nin başrol oynadığı dizide Kip, İmirzalıoğlu'nun sağ kolu ve akıl hocasını oynayacak.
Ezel'in çok iyi bir proje olduğunu söyleyen Kip, dizinin geleceğinden de umutlu... TELEVİZYON SERVİSİ ZAMAN
www.samanyolufanları.com
Ezel'in çok iyi bir proje olduğunu söyleyen Kip, dizinin geleceğinden de umutlu... TELEVİZYON SERVİSİ ZAMAN
www.samanyolufanları.com
Kollama 62.Bölüm özeti


Kollama, sürprizlerle dolu yeni bölümüyle ekrana geliyor.
Memduh’un Melike’yi yakalaması an meselesiyken, Gölge son anda yardıma yetişir. Ancak günlük ortadan kaybolur. Ne Necip’ler ne de karşı taraf günlüğü bulamamaktadır.Bunun için tek çare Dokuzparmak’tır. Fakat hem Sabit, hem Yiğit’le Pikeas hem de Necip ve Memduh aynı zamanda Dokuzparmak’a ulaşmaya çalışırlar. Dokuzparmak Necip’lerin koruması altında hastaneye götürülür fakat onu elde edecek taraf zekice bir plan yapmıştır... Bu plan Necip ve Memduh’un hayatını tehlikeye atacak bir plandır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)